Esas No: 2015/4065
Karar No: 2020/3718
Karar Tarihi: 17.12.2020
Danıştay 13. Daire 2015/4065 Esas 2020/3718 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/4065
Karar No:2020/3718
TEMYİZ EDENLER : 1. (DAVACI) …
VEKİLİ : Av. …
2. (DAVALI) … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri … - Aynı adreste
İSTEMİN_KONUSU : .... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının, davacı tarafından esastan, davalı idarece vekâlet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının 1 (bir) yıl süreyle bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına ilişkin 31/12/2013 tarih ve 28868 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; davacının %50'sinden fazla hissesine sahip olduğu şirketin katıldığı ihalede 4734 sayılı Kanun'un 17. maddesinde sayılan yasak fiil veya davranışlarda bulunduğundan bahisle şirketin bir yıl süreyle kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, Mahkemelerinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararıyla dava konusu yasaklama kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedildiği, aynı fiilden dolayı yasaklanan şirketin %50'den fazla hissesine sahip olan davacı hakkında verilen yasaklama kararında da hukuka aykırılık görülmediği; öte yandan, dava dilekçesinde yasaklama kararının yetkili makam tarafından tesis edilmediği ileri sürülmüşse de, dava konusu yasaklama kararının İçişleri Bakanı'nın 24/12/2013 tarihli Olur'unu taşıdığı görüldüğünden bu iddianın da yerinde bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiş, dava dilekçesinin gerçek hasım olan İçişleri Bakanlığı'na tebliğ edilmesine rağmen Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından verilen savunma dilekçesinin dikkate alınmadığı belirtilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hangi eylemi ile ihaleye fesat karıştırdığı, eylemi ile sonuç arasında nasıl bir illiyet bağı kurulduğu ispat edilmeksizin yasaklama kararının verildiği, ihaleye fesat karıştırma suçunun kasten işlenebilen bir suç
olduğu, dikkatsizlik, tedbirsizlik ve ihmal suretiyle işlenemeyeceği, teklif dosyasında yer alan bilançodaki hatanın bilançoyu tanzim ve tasdik eden serbest muhasebeci mali müşavir tarafından sehven yapıldığı, hiçbir şekilde ihaleye fesat karıştırma amacı ile kasten gerçekleştirilmediği, durumun fark edilmesi üzerine derhal idareye bildirildiği, iyi niyetli ve basiretli tacir gibi hareket edildiği, idarece bilançodaki kayıtların doğruluğunun araştırılmadığı, bilançoyu tanzim ve tasdik eden serbest muhasebeci mali müşavirin eylemi nedeniyle kusur isnat edilerek yasaklama kararı verilemeyeceği, bilançodaki hatanın giderilebilecek bir eksiklik niteliğinde olduğu, bu eksiklik giderilmediği takdirde isteklinin teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına karar verilebileceği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, dava konusu işlem Emniyet Genel Müdürlüğü'nce tesis edildiğinden, hasım mevkiine İçişleri Bakanlığı yerine Emniyet Genel Müdürlüğü'nün alınması ve 659 sayılı KHK'nın 14. maddesinin 1. fıkrası uyarınca idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Davacı tarafından, dava konusu yasaklama kararının İçişleri Bakanlığı'nca verildiği, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün taraf sıfatının bulunmadığı, bu idare tarafından yapılan savunmanın dikkate alınamayacağı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi ve davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yolundaki ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E: … , K: … sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.