13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/10932 Karar No: 2016/15276 Karar Tarihi: 16.11.2016
Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/10932 Esas 2016/15276 Karar Sayılı İlamı
13. Ceza Dairesi 2016/10932 E. , 2016/15276 K.
"İçtihat Metni"
KANUN YARARINA BOZMA
Hırsızlık suçundan sanık ...’ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 493/1, 522, 59 ve 81/2. maddeleri gereğince 2 yıl 14 ay 26 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... . Asliye Ceza Mahkemesinin 12/09/1990 tarihli ve 1990/338 esas, 1990/613 sayılı kararını müteakip, ... Cumhuriyet Başsavcılığının uyarlama talebi üzerine, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair aynı Mahkemenin 13/08/2015 tarihli ve 1990/338 esas, 1990/613 sayılı ek kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 21.06.2016 gün ve 94660652-105-34-5366-2016-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 11.07.2016 gün ve 2016/271988 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği, MEZKUR İHBARNAMEDE; Dosya kapsamına göre, 1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme ile Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 18/11/2005 tarihli ve 2005/2691-3395 sayılı ve Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 13/10/2005 tarihli ve 2005/10431-12718 sayılı ilâmlarına nazaran, sonraki kanunun unsurlarının veya özel hâllerinin değişmesi, cezanın teşdiden tayini nedeni sayılacak olguların tartışılması, alt ve üst sınırlar arasında bir oran belirlenmesi yada artırım veya indirim sebeplerinin değerlendirilmesi, cezanın paraya veya tedbire çevrilmesi veya ertelenmesi hususunda mahkemece takdir hakkının kullanılması ve böylece bireyselleştirme yapılmasının zorunlu olduğu hâllerde ise, duruşma açılmak suretiyle tüm bunların neden ve gerekçeleri de gösterilerek hüküm kurulması gerekeceği gözetilmeden dosya üzerinden karar verilmesinde, 2- Sanığın, müştekiye ait işyerinin kepenkini keserle açmak suretiyle içeriye girip içeride bulunan eşyaları çalması suretiyle gerçekleşen olayda, mahkemece 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun sanığın lehine olduğundan bahisle hırsızlık suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"na göre uyarlama yapılırken, eylemin hırsızlıkla birlikte mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçlarını da oluşturduğu gözetilmeden, tüm suçlar birlikte değerlendirilmeksizin eksik olarak uyarlama kararı verilmesinde, isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen 08.04.2008 gün ve 2008/1-157 Esas, 2008/74 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere; tekerrür uygulamasına esas alınacak hükümlülüklerin ve sonraki suç tarihinin 01.06.2005 tarihinden önce olması halinde; 5237 sayılı TCK"nın lehe kabulü ile yapılan uygulamalarda aynı Kanunun 58. maddesinde yer alan tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden sanık hakkında 5237 sayılı TCK lehe kabul edilerek kurulan hükümde aynı Yasanın 58. maddesinin uygulanmasına da karar verildiği hususu da belirlenmiş olup, bu yönden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na GÖNDERİLMESİNE, 16.11.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.