Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/24882 Esas 2014/8138 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/24882
Karar No: 2014/8138

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/24882 Esas 2014/8138 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2013/24882 E.  ,  2014/8138 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Antalya 3. Aile Mahkemesi
    TARİHİ :18.06.2013
    NUMARASI :Esas no:2012/410 Karar no:2013/623

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından, manevi tazminat ve tedbir nafakasının miktarı, mehir senedindeki altınlara yönelik talebi hakkında karar verilmemiş olması ve bakiye harç yönünden; davalı (koca) tarafından ise kusur belirlemesi, manevi tazminat ve tedbir nafakası ile ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ıslah yoluyla dava konusu edilen ziynetlerin değeri arttırılabilir ise de, davaya yeni bir talep eklenemeyeceğine ve davacı kadının yargılama aşamasında mehir senedindeki ziynet eşyasını talep etmesinin davaya yeni bir talep eklenmesi niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davalı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK.md.174/2) takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    3-Mahkemece aynen iadesi, aynen iade mümkün olmadığı takdirde bedellerine hükmedilen ziynetlerin ayrı ayrı bedelleri karar yerinde gösterilmemiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin (2). fıkrasında: hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyunadırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Yasanın 298. Maddesinin (2.) fıkrasında da, gerekçeli kararın, tefhim edilen hükme aykırı
    olamayacağı hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemeye göre; Dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz. Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre bakiye harca yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan ve inceleme haricinde bırakılan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.04.2014 (Pzt.)

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.