8. Hukuk Dairesi 2012/3410 E. , 2012/3931 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ve ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Gökçeada Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.07.2010 gün ve 67/58 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili, satın alma ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle 375 ada 298 parselin Hazine üzerindeki tapu kaydının kısmen iptaliyle vekil edenleri adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanılamayacak Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmün; kabule ilişkin bölümü, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; uyuşmazlık konusu 303509,61 m2 yüzölçümündeki 375 ada 298 parsel sayılı taşınmaz; herhangi bir belge uygulanmaksızın, bu taşınmaz içinde sınırları tam olarak bilinemeyen ve zeminde de mevcut olmayan dam, tarla ve zeytinliklerin bulunduğu, kamu ve arkeolojik sit alanı ile de herhangi bir ilgisinin bulunmadığı ve herhangi bir hak kaybı olmaması için "Dam ve Zeytinlik olan tarla" niteliğiyle 15.01.2009 tarihinde Hazine adına kadastro yoluyla tespit edilmiş, 28.10.2009 tarihinde tutanak kesinleşerek, davalı ... adına tescil edilmiştir.
Bir taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilebilmesi için diğer kazanma koşullarının yanında ekonomik amaca uygun zilyetliğin bulunması ve taşınmazın özel mülkiyete elverişli yerlerden olması gerekmektedir. (TMK.nun 999.md) Taşınmaz başında 29.06.2010 tarihinde yapılan keşif sonrasında ziraat mühendisi tarafından düzenlenen 06.07.2010 tarihli raporda; çekişme konusu taşınmaz bölümlerinin % 1 ila % 15 eğimli ve yüzeylerinin tamamının uzun yıllar tarım yapılmadığından diken ve gevenlerle kaplı olduğu, zirai ürün artık ve kalıntısına rastlanmadığı, taşınmazların uzun süredir hayvan otlatmak amacıyla kullanıldığı açıklanmıştır. Bundan ayrı, keşif sırasında çektirilip dosya arasına konulan fotoğraflara göre, yabani ot, diken ve gevenlerle kaplı, sınırlı sayıda meyve (zeytin) ağacı ve yıkılmış, metruk taş yapı bulunan, zilyet ve tasarruf edilmediği gözlemlenen, sınırları belirgin olmayan taşınmaz görüntüsünde oldukları anlaşılmaktadır. Her ne kadar aynı keşifte dinlenilen yerel bilirkişiler, davacı ... maliki evvellerinin 1970 yılına kadar zilyet ve tasarruf ettiklerinden söz etmişler ise de, 1970"li yıllarda davacıların taşınmazların bulunduğu köy ve adadan ayrılarak ülke dışına çıktıkları ve adada kalan birine sahip çıkma ve gözetme görevini verdikleri ve çoğunlukla hayvan otlatmak suretiyle bu gözetim görevinin yapıldığını açıklamışlardır. Dairenin ve Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamalarına göre; hayvan otlatmanın ekonomik amaca uygun zilyetlik sayılmayacağı gibi az yukarıda açıklanan ve maddi bulgular ile bilimsel gerekçelere dayalı ziraatçı bilirkişinin Dairemizce yeterli görülen açıklamalı raporu ve keşif sırasında çektirilen fotoğraflar karşısında ekonomik amaca uygun kazanmaya elverişli zilyetliğin varlığından söz edilemez. Bundan ayrı, taşınmaz bir bütün olarak değerlendirildiğinde, bir bütün olan büyük bir taşınmaz parçası içinde geven ve dikenlerle kaplı olup, sınırları belirgin olmayan 500, 1000 ve 2500 m2 yüzölçümündeki dava konusu küçük taşınmaz bölümlerinin hakim vasfının tarıma elverişli olmayan arazi niteliğinde olduğu anlaşıldığından davanın tamamen reddine karar verilmesi gerekirken ziraat bilirkişinin raporu yanlış değerlendirilerek, soyut nitelikli ve takdiri delil niteliğindeki yerel bilirkişi ve tanık ifadelerine değer verilerek yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün kabule ilşkin bölümünün, 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.