3. Hukuk Dairesi 2016/1790 E. , 2017/11967 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı, davalıdan 02-KN-759 plaka sayılı aracı satın aldığını ve davalıya 45.000,00 TL peşin ödeme yaptığını ancak davalının aracın devrini yapmadığını bunun üzerine davalı aleyhine başlattığı takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu beyan ederek ... 2.İcra Müdürlüğü 2014/9748 takip sayılı dosyasına yapılmış olan itirazın iptali ile kötü niyetli davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, sözleşmeye istinaden aracı davacıya teslim ettiğini ve üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini belirterek haksız davanın reddi ile haksız ve kötü niyetli davacının % 20"den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davalının takibe haksız ve kötü niyetle itiraz ettiği yönünden davacının talebinin şartları oluştuğu kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık; harici araç satışı ve yapılan bu satışın geçerli olmaması nedeni ile, davacının ödediği satış bedelinin tahsiline ilişkin icra takibine vaki itirazın iptali istemlidir.
Trafik siciline kayıtlı araçların mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin geçerliliği 2918 sayılı Kanunun 20/d maddesi uyarınca resmi şekilde yapılmalarına bağlıdır. Burada sözü edilen resmi şekil, sözleşmenin noterde re"sen düzenleme şeklinde yapılmasıdır. Bu şekil şartı geçerlilik şartı olup, bu şekle uygun yapılmayan sözleşmeler baştan itibaren geçersizdir.
Geçersiz sözleşmeler ise taraflar için hak ve borç doğurmazlar. Taraflar sadece ve ancak birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak geri isteyebilirler. (HGK, 2003/4- 676 E. ve 2003/639 K.sayılı kararında açıklandığı gibi)
Somut olayda; davacı, davalı ile 02-KN-759 plaka sayılı aracın satışı hususunda anlaştıklarını ve bu anlaşmaya binaen davalıya satış bedeli olan 45.000,00 TL"yi ödediğini, ancak aracın devrinin davalı tarafından kendisine yapılmadığını belirterek, ödediği bedelin tahsiline yönelik yaptığı icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmektedir.
Dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler, şeklen o davanın taraflarıdır. Ancak mahkemenin bu taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verilebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, bu kişilerden birinin o davada gerçekten davacı veya davalı olmak sıfatı yoksa, dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verilemez. Dava sıfat yokluğundan(husumetten) reddedilir.
Dosyada mevcut 17.06.2014 tarihli araç satış sözleşmesini davacı ..., alıcı ... adına vekaleten, satıcı olarak da davalı ... imzalamıştır.
Davacının araç satış sözleşmesini vekaleten imzaladığı, ancak takibi kendi adına yapıp davayı da kendi adına açtığı anlaşılmakla davacının aktif dava ehliyeti bulunmamaktadır. Mahkemece davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.