8. Hukuk Dairesi 2012/2844 E. , 2012/3926 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile ... aralarındaki dava hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23.12.2009 tarih ve 152/472 sayılı hükmün Dairenin 27.12.2011 gün ve 7392/7764 sayılı ilâmiyle bozulmasına karar verilmişti. Davalı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve HUMK.nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE ve anılan kanunun 442. maddesi uyarınca (6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi gereğince 1086 sayılı HUMK.nun 427 ila 454. maddeleri yürürlükte bulunduğundan) takdiren 203,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye irad kaydına ve aşağıda müfredatı yazılı 43,90 TL peşin harcın red harcına mahsubuna 08.05.2012 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davacı, dava konusu 392 parsel sayılı taşınmazın ½ payının kendi miras bırakanına ait olduğunu, dava konusu ½ payın ise davalı kişi olan ...adına tapuda kayıtlı bulunduğunu, kendi miras bırakanının taşınmazın tamamını satın aldığını ve zilyetliğin 20 yılı aşkın süreden beri miras bırakanı ve kendisinde olduğunu, mirasçılar arasında yapılan rızai taksimde bu taşınmazın tamamının kendisine kaldığını açıklayarak TMK.nun 713. maddesi uyarınca iptal ve tescil istemiştir.
Davalı ... vekili, aynı yerle ilgili olarak davacının kardeşlerinden...’ın aynı hukuki nedene dayanarak iptal ve tescil davası açtığını o davanın HUMK.nun 409/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davacısının temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 19.11.2007 tarihli ilamıyla onanarak kesinleştiğini, önceki dava derdest iken iş bu davanın açıldığını, koşulların oluşmadığını ve davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, TMK.nun 713/2. maddesindeki ölüm sebebine dayalı olarak koşulların davacı yararına gerçekleştiğinden bahisle davanın kabulüne, davalı adına olan ½ payın iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Bu karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de, Dairenin 27.12.2011 tarih 2011/7392-7764 Esas ve Karar sayılı ilamında yazılı olduğu üzere işin esasına ilişkin kabul kararı onanmış; ancak, yargılama giderlerine ilişkin olarak bozma yapıldığı görülmüştür. Bu kez, davalı vekili, karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; dava konusu 392 nolu parsele ilişkin tapu kaydı getirilmiştir. 2450 m2 olarak, tarla niteliğiyle, 1966 yılındaki tapulamadan 1/2’şer paylı olarak ... oğlu ...ve arkadaşı adına tescil edildiği, ...payının intikal ve mirasçılar arasındaki satış sonucunda 23.12.2005 tarihinde ... (davalı kişi) adına tescilli olduğu, diğer ½ payın ise 27.3.1981 tarihinde davacının murisi ... adına satış yoluyla tescil edildiği belirlenmiştir. Davacının murisi adına temlike ilişkin olarak tapu memurluğunda düzenlenen resmi akit sözleşmesi fotokopisi ile mirasen intikal ve mirasçılar arasındaki davalıya satışa ilişkin resmi akit tablosu fotokopileri dosya içerisindedir. Ayrıca davacının murisine ve davalının murisine ait hasımsız mirasçılık belgeleri de dosyadadır. Mahallinde keşif yapılmıştır. Dinlenen yerel bilirkişiler davacı tarafın miras bırakanının 1980’li yıllarda taşınmaz satın alarak tamamına sahiplendiğini açıklamışlardır. Davacı tanıkları da bu mealde beyanda bulunmuşlardır. Duruşmada dinlenen tanık beyanları da bu yöndedir. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/373 Esas, 2007/181 Karar sayılı dosyası derdest dosya ekindedir. Davacının..., (eldeki davacının kardeşi) davalıların ...mirasçıları olduğu, davanın TMK.nun 713/2. maddesindeki ölüm nedenine tutunularak 392 nolu parseldeki ...adına olan ½ payın iptali ile tescilinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Bu dava dosyasının takip edilmemekle 18.7.2007 tarihinde HUMK.nun 409/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verildiği, davacı...’ın temyizi üzerine Dairenin 19.11.2007 tarih 2007/6013-6559 Esas ve Karar sayılı onama ilamıyla onandığı, kararın taraflara tebliğ edildiği, karar düzeltme talep edilmediği ve kesinleştiği görülmüştür. Yine derdest dosya ekinde ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/347 Esas, 2008/764 Karar sayılı davacısı ... davalıları ... mirasçıları... ve 18 arkadaşının olduğu, davanın ortaklığın giderilmesine ilişin bulunduğu dava konusu 392 nolu parselin satılarak paydaşlığının giderilmesine karar verildiği, kararın tebliğe çıkarıldığı ancak, satış memurluğuna gönderilmediği görülmüştür. Açıklanan olgular tarafların ve mahkemenin bilgisi dahilindedir. Uyuşmazlık, Anayasa Mahkemesinin kararıyla önce yürütmesinin durdurulmasına karar verilen ve sonra iptal kararı açıklanan TMK.nun 713/2. maddesindeki ölüm sebebine dayalı olarak açılan derdest davalarla ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin iptal kararının öncelikle derdest davalara uygulanıp uygulanmayacağı ve makable şamil olup olmayacağında toplanmaktadır. Hiç şüphesiz kesinleşmemiş olan derdest davalara Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının uygulanacağı kuşkusuzdur. Bu durum kamu, düzeniyle ilgilidir. Her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararlarının makable şamil olmayacağı yönündeki kuralı mevcut ise de, bu durum derdest davalar için geçerli değildir. Esasen Yargıtay HGK.nun ve 1. Hukuk Dairesinin emsal kararları da bu yöndedir. Açıkladığım bu nedenlerle Dairenin sayın çoğunluğunun yerel mahkemenin kabul kararının onanmasına ilişkin kararının formül ret şeklindeki görüşlerine katılamıyorum. Belirttiğim nedenlerle Dairenin işin esasına ilişkin olan onama kararının ortadan kaldırılması, mahalli mahkemenin kabule ilişkin kararının kesin bozma biçiminde bozulması gerektiği düşüncesindeyim. 08.05.2012