11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2474 Karar No: 2020/4208 Karar Tarihi: 08.07.2020
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/2474 Esas 2020/4208 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2018/2474 E. , 2020/4208 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013/18459 sayılı iddianamesi ile sanık aleyhinde "Resmi belgede sahtecilik" ve "Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suretiyle iftira" suçlarından kamu davaları açılmış olduğu halde mahkemece sadece "Resmi belgede sahtecilik" suçundan açılmış olan kamu davası hakkında hüküm kurulmuş olduğu, "Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suretiyle iftira" suçuna ait kamu davası hakkında hüküm kurulmamış olduğu anlaşıldığından; "Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suretiyle iftira" suçundan açılmış olan kamu davası hakkında zamanaşımı süresi içinde mahkemesince hüküm kurulması mümkün görülmüştür. 1-Sanığın trafik kuralı ihlali sebebiyle idari yaptırım uygulanması sırasında müştekinin bilgilerini içeren sahte nüfus cüzdanı ibraz ederek trafik ceza tutanağı düzenlettirdiği iddiası ile açılan davada; sahte nüfus cüzdanı aslının ele geçirilememesi nedeniyle eylemin subütu halinde TCK’nin 206/1. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, suç niteliği hatalı belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; a)Sanık hakkında tekerrüre esas alınmış olan İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2011/325 esas, 2012/1667 karar sayılı mahkumiyet hükmünün 12/04/2013 tarihinde kesinleşmesine karşın yargılamaya konu suçun bu tarihten önce 29/09/2012 tarihinde işlenmiş olması nedeniyle; İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2011/325 esas, 2012/1667 karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi, b) Suç tarihinin sahte nüfus cüzdanı ibraz edilerek 921154 sıra nolu Trafik Suç Tutanağı"nın düzenlenme tarihi olan "29/09/2012" olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında "09/06/2011" olarak yanlış gösterilmesi, c) 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.