Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2011/940 Esas 2011/2781 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/940
Karar No: 2011/2781
Karar Tarihi: 17.03.2011

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2011/940 Esas 2011/2781 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2011/940 E.  ,  2011/2781 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Davacı Boğaziçi Elektrik Dağ. A.Ş vekili Avukat ... tarafından, davalı T.C Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı aleyhine 14/07/2009 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30/03/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, indirimli tarifeden faydalanan dava dışı 3. kişi tarafından açılan davada kabul edilip ödenen paranın rücu yolu ile geri alınması istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur.
    Davacı, teşvik belgesi sahibi olan dava dışı bir şirkete, davalının yazısı üzerine indirimli tarife yerine normal tarife uygulanması nedeniyle dava dışı şirketin açtığı dava sonunda, normal tarife ile indirimli tarife arasındaki farktan dolayı ödemek zorunda kaldığı para ile bunun işlemiş faizi, yargılama ve icra giderlerinden oluşan tutarının, ödemeye yol açan davalıdan rücu yolu ile alınmasını istemiştir.
    Davalı, süresinde olmayan yanıt dilekçesi ile zamanaşımı savunmasında bulunmuş; davacı ise, yanıt dilekçesi duruşmada elden tebliğ edildiği halde zamanaşımı savunmasının süresinde ileri sürülmediğini belirtip açıkça karşı koymadığından, zamanaşımı savunmasının süresinde ileri sürüldüğü kabul edilmelidir.
    Zamanaşımı, bir istek ve dava hakkının yasada belirtilen süre içinde kullanılmaması durumunda, usul hukukunca öngörülen biçimde ileri sürülmek koşuluyla, borçluya borcunu ödememe olanağı veren bir hukuki savunma yoludur. Davacı, ilk itiraz niteliğinde olmadığından esasa yanıt süresinden sonra da ileri sürülebilen zamanaşımı savunmasına, savunmanın genişletildiğini ileri sürerek açıkça karşı çıkmamışsa, zamanaşımı savunmasının süresinde ileri sürüldüğü kabul edilir.
    Dosya içeriğinden, icra dosyasına 07.09.2007 gününde ödeme yapan davacının eldeki davayı 13.07.2009 gününde açtığı anlaşılmaktadır. Rücu davalarında zamanaşımı süresi ödeme tarihinden itibaren bir yıldır. Davacı kamu kurumu olmadığından dava açmaya yetkili yerin "olur" verdiği gün zamanaşımının başlangıcı olarak esas alınamaz.
    Yerel mahkemece, davalının süresinde olmayan zamanaşımı savunmasına davacının açıkça karşı koymadığı ve davanın açıldığı günde, ödeme tarihinden itibaren bir yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olduğu gözetilerek, istemin zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerekirken, bu savunma üzerinde durulmadan yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre öteki yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına 17/03/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.