Hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2010/32707 Esas 2011/772 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2010/32707
Karar No: 2011/772
Karar Tarihi: 24.01.2011

Hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2010/32707 Esas 2011/772 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İzmir 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen bir hakaret davasında, sanık müdafii cezanın ertelenmesini talep etmiş ancak bu talebin karara yansıtılmamıştır. Ayrıca, farklı kanun maddeleri uyduğu kabul edilen eylemin cezasının belirlenmesinde uygun değerlendirme yapılmamıştır. Yukarıda bahsi geçen davada sanığın lehine olan kanun madde ve hükümleri şunlardır:
- 765 Sayılı TCY'nın 482/2. maddesi: Sanığın özgürlüğü bağlayıcı ceza ile birlikte para cezasına da hükmedilmesi zorunludur.
- 5237 Sayılı TCK'nın 125. maddesi: Özgürlüğü bağlayıcı ceza ile adli para cezası yasada seçenekli olarak öngörülmüştür. Cezası ertelenmeyen sanık hakkında seçenek olarak adli para cezasının tercih edilmesi durumunda, bu madde sanık lehine olacaktır.
2. Ceza Dairesi         2010/32707 E.  ,  2011/772 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 4 - 2009/18704
    MAHKEMESİ : İzmir 3. Sulh Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 22/07/2008
    NUMARASI : 2008/761
    SUÇ : Hakaret

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    1-Sanık müdafii 05.09.2005 tarihli temyiz dilekçesinde sanığa verilen cezanın ertelenmesini talep ettiği halde bu istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-5237 Sayılı TCK.nın 7. ve 5252 Sayılı Kanunun 9. maddeleri uyarınca sanığın hakaret eyleminin uyduğu kabul edilen 5237 ve 765 Sayılı TCK.nun ilgili tüm hükümleri olaya ayrı ayrı uygulanmak suretiyle sonuçlar belirlenmesi,bu şekilde bulunan sonuç cezaların karşılaştırılması ve sonucuna göre lehe olan kanunun belirlenmesi gerekirken,özellikle de suç tarihinde yürürlükte olan,sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCY’nın 482/2.maddesinde de özgürlüğü bağlayıcı ceza ile birlikte para cezasına da hükmedilmesinde zorunluluk bulunması,5237 sayılı TCK.nun sanığın eylemine uyan 125.maddesinde ise özgürlüğü bağlayıcı ceza ile adli para cezası yasada seçenekli olarak öngörüldüğünden,cezası ertelenmeyen sanık hakkında seçenek yaptırım olarak adli para cezasının tercih edilmesi durumunda 5237 Sayılı TCK.nun 125.maddesinin sanık lehine olacağı da gözetilerek açıklanan şekilde ve denetime olanak verecek biçimde değerlendirme yapılmadan 765 sayılı TCK’nun sanık lehine olduğundan bahisle yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş,sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 24/01/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.