Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16646
Karar No: 2018/2514
Karar Tarihi: 07.05.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/16646 Esas 2018/2514 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, mahcurunun davalı bankaya ipotekler verdiğini ve teminat bonoları verdiğini ancak borcu olmadığını iddia ederek menfi tespit davası açmıştır. Adli Tıp Kurumu'nun raporuna göre, davacının fiili ehliyeti bulunmadığı tarihlerdeki ipoteklerde borçlu olmadığı tespit edilmiştir. Mahkeme, Adli Tıp raporuna uyarak davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine hükmetmiştir. Ancak, Adli Tıp Kurumu'nun raporu, davacının fiili ehliyetinin bulunmadığı specific tarihlerdeki ipoteklerin tespiti ile ilgili değildir. Bu nedenle, davacının karar düzeltme talebi kabul edilerek mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) madde 322 ve 326.
19. Hukuk Dairesi         2016/16646 E.  ,  2018/2514 K.

    "İçtihat Metni"

    .....



    Davacı ... Aslan Koçak vasisi ... vek. Av. ... ile davalı ... vek. Av.... arasında görülen dava hakkında ..... Mahkemesinden verilen 02.04.2015 gün ve 2014/779 -2015/251 E.- K. sayılı hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 05.04.2016 gün ve 2015/14090 -2016/5913 E.-K. sayılı ilamına karşı davacı vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.


    - K A R A R -


    1)Davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair karar düzeltme isteminin reddine,
    2)Dava, davacı mahcurun davalı bankaya 16.03.2010 18.03.2010 19.03.2010 ve 19.07.2010 tarihlerinde ipotekler verdiğini ayrıca 15.03.2011 tanzim 29.03.2011 vade tarihli 450.000 TL bedelli 15.03.2011 tanzim 12.04.2011 vade tarihli 350.000 TL bedelli, 15.03.2011 tanzim 26.04.2011 vade tarihli 750.000 TL bedelli 3 adet teminat bonosu verdiği mahcurun bu tarihlerde fiili ehliyetinin bulunmadığını ve borcunun da olmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır. Adli Tıp Kurumunun 22.12.2014 tarihli 4819 sayılı raporunda "kişide tespit edilen demansiyel sendrom denilen bu akli arızanın klinik, fizyopatolojik ve ilerleyici vasfı dikkate alındığında 03.11.2008, 16.03.2010, 18.03.2010 tarihlerinin teşmin ettirilemeyeceği ancak 15.03.2011 tarihine teşmin ettirilebileceği tıbbi kanaatine varıldığı; bu duruma göre ..."ın 03.11.2008, 16.03.2010 ve 18.03.2010 tarihlerinde fiili ehliyete haiz olduğu ancak 15.03.2011 tarihinde fiili ehliyetine haiz olmadığı belirtilmiştir.
    Mahkemece benimsenen Adli Tıp raporuna göre, icra takibine konu edilen 3 adet senetten dolayı ehliyetsizlik nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ipoteklerle ilgili istemin reddine karar verilmiştir.
    Mahkemece .....15.10.2014 tarihli yazılan müzekkere ile davacı mahcurun 03.11.2008, 16.03.2010, 18.03.2010 ve 15.03.2011 tarihlerinde temyiz kudretinin bulunup bulunmadığı sorulmuş ancak 19.03.2010 ve 19.07.2010 tarihli ipoteklerin tesisi tarihinde davacı mahcurun fiil ehliyeti bulunup bulunmadığı sorulmamış ve doğal olarak bu konuda Adli Tıp Kurumu"nca da bir görüş bildirilmemiştir. Mahkemece Adli Tıp Kurumu raporunda davacı mahcurun 19/03/2010 ve 19.07.2010 tarihlerindeki durumu hakkında bir görüş olmadığı halde varmış gibi kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bu nedenle davacının karar düzeltme talebinin bu yönlerden kabulü ile Dairemizin 05.04.2016 gün ve 2015/14090 -2016/591 E.-K. sayılı onama kararı kaldırılarak, Adli Tıp’tan uyuşmazlık konusu tarihlerle ilgili olarak da mütalaa alınması için mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.









    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle davacının sair karar düzeltme isteminin reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle Dairemizin 05.04.2016 gün ve 2015/14090 -2016/5913 E.-K. sayılı onama ilamının kaldırılarak mahkeme kararının BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile karar düzeltme için alınan peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 07/05/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    .....
    Davacı kısıtlının ehliyetsizliğinin tespiti yönünde alınan 22.12.2014 tarihli Adli Tıp Kurumu ropuna göre kısıtlılığın 15.03.2011 tarihinden öncesine etkili olmadığı belirtilmiş olup, bu durumda Dairemizin onama kararının yerinde olduğu düşüncesiyle çoğunluğun bozma kararına katılamıyorum.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi