Nitelikli dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/1062 Esas 2016/6310 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet (Nitelikli dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı TCK"nın 158/1.e, 168/1, 62, 52/2, 53/1 maddeleri uyarınca 10 ay hapis 760 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, özel belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı TCK"nın 207/1, 62, 53 maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına)

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sosyal Güvenlik Kurum Başkanlığı Kontrol memurluğu tarafından,... Tekstil isimli işyerinde yapılan denetim neticesinde; işletmenin yetkilisi olan sanık tarafından, aynı dosya kapsamında yargılanan; ancak hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen temyiz dışı sanık ..."ın, iş yerinde fiilen çalışması bulunmamasına rağmen sigortalı olarak çalıştığına dair bildirim belgesinin düzenlenerek katılan kuruma gönderildiği ve bir takım sağlık harcamalarının katılan kurum tarafından ödenmesine sebebiyet verildiği, bu şekilde sanığın, sahte belge düzenleyerek kamu kurumu zararına haksız menfaat temin ettiğinin iddia edildiği olayda;
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanık ..."ın tüm aşamalarda verdiği ifadelerinde; anılan işyerindeki iş makinelerinin sahibi olduğunu ve söz konusu makinelerini, bu işyerinin yetkilisi olan..."a kiraya verdiğini, ..."ın sigortalı olarak bildirimlerinin de yetkili olan... tarafından yapıldığını beyan ettiği, ..."ın sigortalı olarak çalıştığına dair işe giriş bildirgesi incelendiğinde anılan işyerinin sorumlusunun ..."ın eşi temyiz dışı sanık... olduğu ve belgenin... tarafından düzenlendiğinin görüldüğü ve ayrıca sanık..."ın hazırlık aşamasındaki ifadelerinde; eşi olan ..."ın sigortalı işlemlerinin kendisi tarafından yapıldığını kabul ettiğinin anlaşılması karşısında; sanığın, üzerine atılı olan suçları işlediğine ilişkin katılan kurumun iddiasından başkaca, somut ve kesin bir delil elde edilememesi karşısında, kuşkudan sanık yararlanır ilkesi dikkate alınarak; sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden delillerin takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.