Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5811
Karar No: 2015/5200
Karar Tarihi: 03.06.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/5811 Esas 2015/5200 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/5811 E.  ,  2015/5200 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ..... Yönetimi, .... ilçesi, ... köyü 4010 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, yörede 1988 yılında 6831 sayılı Kanun gereği orman kadastrosu ve 2/B uygulama çalışması yapıldığını, çekişmeli taşınmazın kısmen kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, orman sınırları içinde kalan kısmın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne ve 4010 parsel sayılı taşınmazda fen bilirkişinin raporunda (A) harfi ile gösterilen 6.399,40 m²"lik kısmın tapusunun iptali ile orman vasfıyla adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 12/04/1988 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın temyize konu (A) harfli bölümünün kesinleşen orman kadastrosu içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına, 6831 sayılı Kanun uyarınca yapılan orman kadastrosunun ikinci kadastro olarak kabulü mümkün bulunmadığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik olmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve temyiz harcının istek halinde iadesine 03/06/2015 gününde oy çokluğu ile karar verildi.

    K A R Ş I O Y

    Yörede 1956 yılında 5602 sayılı Tapulama Kanunu hükümlerine göre yapılan arazi kadastrosu sırasında dava konusu 4010 parsel sayılı taşınmazın geldisi olan 1669 parsel sayılı 73.100 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz "çalılık" vasfıyla adına tespit edilmiş; .... köyü muhtarlığının, çekişmeli taşınmazın tahsisli meraları olduğu yönündeki itirazları üzerine yapılan yargılama sonunda ... 2. Kadastro Mahkemesinin 14.12.1968 tarih 1965/79 E. 1968/195 K. sayılı ilamıyla çekişmeli taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiştir.
    Sözkonusu kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi izerine 1669 parsel, özel mülk olarak "çalılık" vasfıyla .... adına tapuya tescil edilmiştir. Dosya içinde bulunan tedavüllü tapu kayıtlarından 1669 parselin 12.12.1977 tarihinde 3586 ve 3587 parsel numaraları ile ikiye ifraz edildiği e aynı tarihte 63.000 m² miktarlı 3586 parselin 2510 sayılı İskan Kanunu uyarınca .... ve arkadaşlarına tahsis edildiği, tapuda intikaller sonucu maliklerin el değiştirdiği, 19.02.1990 tarihinde kayıt malikleri .... ve .... arasında 4010 ve 4011 parsellere ifraz edilerek 31.000 m² yüzölçümlü 4010 parselin .... adına tapuya tescil edildiği, parkv e yola terkler nedeniyle taşınmazın yüzölçümünün 20.150 metrekareye indiği, 14.01.2000 tarihinde de satış suretiyle ....ne devredildiği anlaşılmaktadır. Tapu kaydına 14.05.2004 tarihinde "Tamamı orman sınırı içindekir" şeklinde şerh verilmiştir. Dosyada mevcut 31.07.2012 havale tarihli Harita Mühendisi bilirkişi raporu ile ekinde yer alan uydu fotoğraflarına göre taşınmaz üzerinde şu anda 29 adet dubleks konut, tek katlı sosyal tesis, havuz ve spor alanı bulunmaktadır.
    Yörede, arazi kadastrosundan 32 yıl sonra; 1988 yılında 6831 sayılı Yasa uyarınca orman kadastrosu çalışmaları başlamış; sonuçları 12.04.1988 tarihinde ilan edilmiş ve 12.10.1988 tarihinde kesinleştirilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sırasında alınan uzman bilirkişi raporlarında, orman kadastrosu sırasında, çekişmeli taşınmazın (A) harfiyle gösterilen 6.399,40 metrekare yüzölçümündeki bölümünün orman sınırları içine alındığı görülmektedir.
    Davacı ..... Yönetimi, 06.07.2010 tarihinde, çekişmeli taşınmazın 1988 yılında kesinleşen orman tahdit hattı içinde kaldığı iddiasına dayanarak, tapu kaydının iptali ve çekişmeli taşınmazın orman vasfıyla adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın uzman bilirkişi raporlarında (A) harfiyle gösterilen bölümüm yönünden tapu kaydının iptaline ve orman vasfıyla adına tapuya tesciline karar verilmiş; davalı tarafın temyizi üzerine hüküm, Dairemizin sayın çoğunluğunun, taşınmazın temyize konu bölümünün kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı ve orman kadastrosunun ikinci kadastro sayılamayacağı yönündeki görüşü ile onanmıştır.
    6831 sayılı Yasa uyarınca .....ların mülkiyeti .....ye, işletme hakkı ise ..... Yönetimine aittir. 1956 yılında yapılan kadastro sırasında devletin özel mülkü olarak tespit edilen, 5602 sayılı Yasa hükümleri uyarınca re"sen yargılama kurallarına göre yargılama yapan Kadastro Mahkemesi kararı ile özel mülk olarak adına tapuya tescil edilen ve 2510 sayılı İskan Kanunu hükümleri uyarınca Devlet tarafından şahıslara tahsis edilen, daha sonra ifrazlarla birlikte park ve yol alanları için resmi işlemlerle tapuda terkinler yapılan bir taşınmazın, bütün bu işlemleri yapan Devletin başka bir idari organı tarafından orman ilan edilmesinin, bundan bahisle de mahkeme kararlarını ve Devlet kurumlarının resmi onayı ile yapılan işlemleri yok sayar şekilde özel mülkiyetten çıkartılarak bedeli ödenmeksizin orman olarak adına tescilinin, "Devlete Güven" ve "Adalete Güven" ilkelerine aykırı olduğu gibi Anayasa ve yasalarla teminat altına alınan mülkiyet hakkını da ihlal ettiği düşüncesindeyim.
    Diğer taraftan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/20-559 Esas, 2014/123 Karar sayılı kararında yer alan çoğunluk görüşü ile Dairemizin, 2015/472 E. 2015/747 K., 2015/2319 E. 2015/1663 K. sayılı ilamlarının "karşı oy yazısı" bölümünde açıkladığım gerekçelerle, arazi kadastrosu yapıldıktan sonra aynı taşınmazlar hakkında bu kez orman kadastro çalışmasının yapılması halinde, orman kadastrosunun, arazi kadastrosu ile çakışan bölümlerinin, 3402 sayılı Yasanın 22/1. maddesi uyarınca ikinci kadastro sayılması gerektiği ve hükümsüz olduğu kanaatindeyim.
    Bu nedenle, orman iddiası ile açılan bu davada mahkemece, memleket haritaları, amenajman planları ve hava fotoğrafları uygulanmak suretiyle çekişmeli taşınmazın arazi kadastrosu öncesinde orman sayılan yerlerden olup olmadığının araştırılması gerekirken; böyle bir araştırma yapılmaksızın, hükümsüz sayılması gereken orman tahdit hattına itibar edilerek taşınmazın "orman sayılan yerlerden" kabul edilmesinin, Devlete ve adalete güven ilkelerini, mülkiyet hakkını ve kazanılmış hakları ihlal eder şekilde hüküm kurulmasının, doğru bulunmadığı düşüncesinde olduğumdan, sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi