Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/903
Karar No: 2017/11945
Karar Tarihi: 14.09.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/903 Esas 2017/11945 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/903 E.  ,  2017/11945 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, dava dilekçesi ile; davalının malik olduğu taşınmazın 2060 m2’sini 04.05.2002 tarihli harici sözleşme ile satın aldığını, aldığı tarihten bu yana taşınmaz üzerinde kendisine ayrılan 2060 m2 üzerinde yaklaşık 9 yıldır iyi niyetli zilyet olduğunu, davalıdan taşınmazın tapusunun istenmesine rağmen verilmediğini ileri sürerek; taşınmazın 2060 m2 sinin tapusunun iptali ile müvekkilinin adına tescilini, tapunun iptal ve tesciline karar verilmediği takdirde tapunun dava tarihindeki kaim değeri, arsa üzerine yapılan yapıların bahçe ve ağaçların keşif sonrası değerinin tespiti ile bu tespit ile belirlenen bedel oranında şuyulandırmak suretiyle müvekkilinin adına pay tahsisini, aksi halde söz konusu taşınmazın dava tarihindeki kaim değerinin taşınmaz üzerine yapılan zaruri ve faydalı giderlerin en yüksek faizle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı duruşmadaki ve dilekçelerindeki beyanları ile; davacının tapu talebi olmadığını, herhangi bir satış belgesi olmadığını, meyve bahçesi olarak verilen bu yerde kulübe yapılıp dinlenme müsaadesi verildiğini savunarak; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; Yargıtay bozma ilamındaki eksiklikler giderilmek suretiyle denetime elverişli bilirkişi raporu da esas alınarak, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; 26.603,60 TL satış bedelinin taraflar arasında yapılan zilyetliğin teslimine ilişkin protokol tarihi olan 06/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı tarafça talep edilen bina bedeli, ağaç bedeli, su deposuna ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- HMK’nun 281.maddesinde; tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
    Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
    Dairemizin bozma ilamında ‘…Mahkemece; ödenen satış bedelinin, ifanın imkânsız hale geldiği tarih itibariyle (çeşitli ekonomik etkenlerin TEFE-TÜFE artış oranları, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar, faiz ve benzeri ekonomik göstergelerin ortalamaları alınmak suretiyle) ulaşacağı alım gücü, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde, uzman bilirkişi heyetinden denetime elverişli rapor alınmak suretiyle belirlenmeli; bu yolla belirlenecek miktara hükmedilmelidir. Oysa, somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda yalnızca altın, USD, TEFE, memur maaşı ve işçi asgari ücreti esas alınmış ise de faiz hesaplamaya dâhil edilmemiştir. Bu nedenle, yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir…’ şeklinde kararın bozulduğu, mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen; mahkemece bozmadan sonra alınan bilirkişi raporundaki hesaplamada göz önüne alınacak değerler arasında ‘faiz’ değerinin dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır.
    O halde mahkemece yapılacak iş, dosyanın tekrar bilirkişiye tevdi edilerek ekonomik etkenlerden ‘faiz’ ekonomik etkeninin de dikkate alındığı Yargıtay denetimine açık ve bilimsel verilere uygun şekilde hesaplanması konusunda bilirkişiden denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi