Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10539
Karar No: 2015/5196

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/10539 Esas 2015/5196 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/10539 E.  ,  2015/5196 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    - K A R A R -

    Davacılar vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği .... 4339,46 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davacılar yararına oluştuğunu ileri sürerek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre davacılar adlarına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 22.05.2009 tarihli raporda 3500.70 m2 yüzülçümlü taşınmazın davacı adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, .... ve ..... Yönetimi tarafından temyiz edilmekle hüküm Dairenin 25.05.2011 gün ve 2011/6577 - 6298 sayılı kararı ile “... çekişmeli taşınmaz orman sınırları dışında bırakıldığı tarihe kadar orman niteliğindedir. Öncesi orman olup bu niteliğini koruduğu sıradaki zilyetliğe değer verilemez. ..... kadastrosunun kesinleştiği 1988 yılı ile davanın açıldığı 2007 yılı arasında 20 yıllık zilyedlikle mülk edinme süresinin dolmadığı gözönünde bulundurularak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ve gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır...” denilerek oybirliğiyle kesin şekilde bozulmuş, davacılar vekilinin karar düzeltme istemi de Dairenin 03.10.2011 gün ve 2011/10756 - 10895 sayılı kararı ile oy çokluğuyla reddedilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 17/06/2013 tarih 2013/4984 - 6770 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""Her nekadar, mahkemece, dava konusu taşınmazın orman sınırı dışında bırakıldığı tarihten itibaren dava tarihine kadar 20 yıl dolmadığından davanın reddinin gerektiğine ilişkin Daire bozma kararına uyularak hüküm kurulmuş ve Daire bozma kararı ile davalılar ..... Yönetimi, .... ve ..... Belediye Başkanlığı lehine usûlü kazanılmış hak doğmuş ise de, bozma kararında maddi hata yapılması usûlü kazanılmış hakkın istisnası olup, mahkemece uyulan Daire bozma kararında da dava konusu taşınmazın orman sınırı dışına çıkarıldığı tarihe ilişkin olarak maddi hata yapıldığı, tapuya kayıtlı olmadığından tescili talep edilen dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde ilk orman kadastrosunun 1985 yılında yapılıp 15.05.1986 tarihinde 1 yıllık askı ilânına çıkartılarak 16.05.1987 tarihinde kesinleştiği, daha sonra, aplikasyon ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde çalışması yapılıp 24.11.1988 tarihinde ilân edilerek 6 ay sonra kesinleştiği, daire bozma kararında taşınmazın orman sınırı dışında bırakılma tarihi olarak 24.11.1988 tarihinde ilân edilen aplikasyon işleminin kabul edildiği, oysa; taşınmazın 16.05.1987 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu sırasında orman sınırı dışına çıkarıldığı ve bu işlemin itirazsız kesinleştiği, bu nedenle, TMK"nın 713. maddesi uyarınca 20 yıllık zilyetlik süresinin 16.05.1987 tarihinden itibaren hesaplanması gerektiğinden davanın açıldığı 03.10.207 tarihi itibariyle 20 yıllık sürenin dolduğu, taşınmaz başında 03.04.2009 tarihinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile keşif sonucu alınan uzman bilirkişi raporlarından, dava konusu taşınmazın % 3 - 4 Eğimli, eski tarihli memleket haritalarında açık alanda, tarım alanlarının devamı niteliğinde olduğu, üzerinde 6- 7 yaşlı zeytin ağaçlarının bulunduğu, en az 30 yıldır tarım yapıldığı, 1985 tarihli orman kadastro tutanaklarında davacıların babasına ait olarak gösterildiği, resmî belgeleri ile tanık ve yerel bilirkişi beyanlarının birbirini doğruladığı, taşınmaza ilişkin olarak zilyetlikle kazanım şartlarının davacılar yararına oluştuğu, çekişmeli taşınmazın genel arazi kadastro çalışmasında çalılık olarak tescil harici bırakıldığı nazara alındığında, düşük eğimli olması, eski
    tarihli memleket haritalarında açık alanda kaldığının belirlenmesi karşısında öncesinin orman olmadığından zilyetliğin orman sınırı dışında bırakıldığı tarihten de öncesine götürülmesi gerektiğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksine düşünce ve değerlendirmeler sonucu maddi hataya dayalı olarak verilen Daire bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilmesinin usûl ve kanuna aykırı olduğu"" gereğine değinilmiştir. .... vekilinin karar düzeltme istemi de Dairenin 31/03/2014 gün ve 2013/9592 - 2014/3762 sayılı kararı ile oy birliğiyle reddedilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra; davanın kısmen kabulüne; ... ilçesi, .... kasabasında bulunan fen bilirkişi ...."ün 22/05/2009 tarihli krokili raporunda sınırlarını kırmızı kalemle gösterdiği 3.500,70 m²"lik taşınmazın davacılar adına eşit hisse ile tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar .... ve ..... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1985 yılında yapılıp 15.05.1986 - 15.05.10987 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2896 sayılı Kanunla değişik 2/B uygulaması ile 1987 yılında yapılıp 24.11.1988 tarihinde ilân edilerek 24.09.1989 tarihinde kesinleşen evvelce sınırlaması yapılmamış ormanlarda orman kadastrosu ile evvelce sınırlaması yapılmış yerlerde aplikasyon ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1957 yılında kesinleşmiştir. Çekişmeli taşınmaz bu çalışmada çalılık olarak tespit harici bırakılmıştır.
    Her ne kadar yerel mahkemece, Dairenin en son, 17/06/2013 tarih ve 2013/4984-6770 sayılı kesin bozma kararına uyularak hüküm oluşturulup dosya temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de; 30/04/2013 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6460 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanununun 1. maddesi ile, 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373"üncü maddesinin beşinci fıkrasından, 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 439"uncu maddesinin beşinci fıkrasından ve 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 16"ncı maddesi ile değiştirilmeden önceki 429"uncu maddesinin üçüncü fıkrasından" sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.
    “Davanın esastan reddi veya kabulünü içeren bozmaya uyularak tesis olunan kararın önceki bozmayı ortadan kaldıracak şekilde yeniden bozulması üzerine alt mahkemece verilen kararın temyiz incelemesi, her hâlde Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılır.” hükmü getirilmiştir.
    Yukarıda belirtilen kanun hükmü uyarınca Dairenin 17/06/2013 tarih ve 2013/4984 - 6770 sayılı, önceki 25/05/2011 tarih ve 2011/6577 - 6289 sayılı davanın reddine karar verilmesine ilişkin kesin bozma kararının tam aksi yöndeki, davanın kabulüne karar verilmesine ilişkin kesin bozma kararına uyulmak suretiyle verilen yerel mahkeme kararının temyiz incelemesinin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılması gerektiğinden Dairemizin görevi dışında olduğu düşünüldüğünden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 01.04.2015 tarihli 6644 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 60/3. maddesi uyarınca, dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 03/06/2015 günü oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi