22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/30840 Karar No: 2020/8186 Karar Tarihi: 30.06.2020
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/30840 Esas 2020/8186 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/30840 E. , 2020/8186 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalı apartmanda 2005-2011 yılları arasında kapıcı olarak çalıştığı, 556 gün sigortasız çalıştırıldığı, kapıcı dairesinde elektrik ve su yardımı yapıldığı, genel tatil çalışması yaptığı, yıllık izin kullandırılmadığı ücretlerinin ödenmediği iddiası ile kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, aylık ücret, ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Taraflar arasında davacının ücret alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı Kanunu"ndan daha önce yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu"nda ücret alacaklarıyla ilgi olarak özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediği halde, 4857 sayılı Kanun"un 32/8. maddesinde işçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olduğu açıkça belirtilmiştir. Ancak, bu kanundan önce tazminat niteliğinde olmayan, ücret niteliği ağır basan işçilik alacaklarının, 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 126/1. maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabi olacağı tartışmasız öğreti ve uygulama tarafından kabul edilmiştir. Asgari geçim indirimi alacağı da geniş anlamda ücret alacağı niteliğinde olup, beş yıllık zamanaşımı süresine tabidir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 7. maddesine göre, iş mahkemelerinde sözlü yargılama usulü uygulanır. Ancak, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 447. maddesi ile sözlü yargılama usulü kaldırılmış, aynı Kanun"un 316. ve devamı maddeleri gereğince iş davaları için basit yargılama usulü benimsenmiştir. Sözlü yargılama usulünün uygulandığı dönemde zamanaşımı def"i ilk oturuma kadar ve en geç ilk oturumda yapılabilir. Ancak, 6100 sayılı Kanun"un yürürlükte olduğu dönemde 319. madde hükmü uyarınca savunmanın değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin verilmesiyle başlayacağından, zamanaşımı defi cevap dilekçesi ile ileri sürülmelidir. Zamanaşımı def"inin cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla ileri sürülmesi de mümkündür. (Yargıtay HGK. 04.06.2011 gün 2010/9-629 E. 2011/ 70. K.) Somut olayda, karar esas alınan raporda davalının zamanaşımı itirazı nedeniyle 04/07/2009 öncesi alacakların zamanaşımına uğradığı tespiti yapıldığı halde, hesap tablosunda aylık ücret alacağının 2005 yılından itibaren tüm çalışma dönemi için hesaplanarak hüküm altına alınması hatalıdır. Davalının zamanaşımı itirazı dikkate alınarak ödenmesi gereken ücret alacakları belirlenmeli, aynı dönemde davacıya yapılan ücret ödemelerinin mahsubu ile bakiye ücret alacağı hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır. Mahkemece yazılı şekilde verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.