10. Hukuk Dairesi 2016/4272 E. , 2016/7689 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Dava, 04.10.2000-07.04.2006 tarihleri arası 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı iptal eden Kurum işlemin iptali ile yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanunun 24 ve 25. maddelerinde "...kendi adına ve hesabına çalışanlar olarak nitelendirilen bağımsız çalışanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına yazılı olan gerçek kişiler...", "meslek kuruluşuna yazılarak çalışmaya başladıkları tarihten itibaren” zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılmışken, anılan maddelerde 19.04.1979 gün ve 2229 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile meslek kuruluş kaydı zorunluluğu kaldırılarak, "kendi adına ve hesabına” çalışma koşulu ve belirtilen nitelikte çalışmaya başlama tarihi sigortalılık niteliğini kazanmak için yeterli kabul edilmiştir.
20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemede, kendi adına ve hesabına çalışma koşuluna ek olarak "gerçek ve götürü usulde gelir vergisi mükellefi olanlar” için mükellefiyetin başlangıç tarihinden, "kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmakla beraber gelir vergisinden muaf olanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usulüne uygun olarak kayıtlı olanlar” kayıtlı oldukları tarihten itibaren sigortalı sayılmaktadır.
22.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikte ise, bu kez; "gerçek ve götürü usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar, Esnaf ve Sanatkarlar Siciline kayıtlı bulunanlar veya kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun kayıtlı bulunanlardan" gelir vergisi mükellefi olanlar, mükellefiyetin başlangıç tarihinden, gelir vergisinden muaf olanlar ile vergi kaydı bulunmayanlar da Esnaf ve Sanatkarlar Siciline veya kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıt oldukları tarihten itibaren kendiliğinden sigortalı sayılmışlardır.
02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemede de; kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; "gelir vergisi mükellefi olanlar ile, gelir vergisinden muaf olanlardan Esnaf ve Sanatkar Sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun olarak kayıt olanlar" sigortalı sayılmışlardır.
2926 sayılı Kanunun 2. maddesinde, Kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın, 3.maddenin (b) bendinde tanımlanan tarımsal faaliyette bulunanların Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılacakları belirtilmiştir.
Anılan Kanunun 3. maddesinin (b) bendinde tarımsal faaliyette bulunanlar tanımlanmış, 5. maddesinde, sigortalı olmanın zorunlu olduğu, sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceği ve kaçınılamayacağı, 6. maddesinde ise, diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışanların, çalışmaya başladıkları tarihten bir gün önce, sigortalılıklarının sona ereceği hüküm altına alınmıştır. Ayrıca aynı Kanunun 9. maddesi Kuruma re"sen tescil yükümlülüğü yüklemiştir.
Anılan Kanunun 10. maddesine göre ise, kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye, muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir.
5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde de, köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan tarımsal faaliyette bulunanların sigortalı olacakları, anılan Kanunun 3. maddesinde ise tarımsal faaliyetin, "Kendi mülkünde, ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde veya kamuya mahsus mahallerde; ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yoluyla yahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünleri elde edilmesini ve/yeya bu ürünlerin yetiştiricileri tarafından; muhafazasını, taşınmasını veya pazarlanmasım," ifade edeceği belirtilmiştir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Kanunda, bildirimsiz kalan sigortalılar için 506 sayılı Kanunun 79 ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesinde öngörülen "hizmet tespiti" davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Anılan düzenlemede, kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının hükme bağlanmış olması karşısında, kayıt ve tescil, yada tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı öncesine isabet eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı "Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti" söz konusu olamayacaktır.
Dava konusu somut olayda; davacının 27.06.2006 varide tarihli sigortalılık giriş bildirgesine istinaden kahvecilik faaliyetinden dolayı Kurumca 04.10.2000 tarihi itibari ile 1479 sayılı Yasa kapsamında tescilinin yapıldığı, 05.03.2015 tarihli vergi dairesinin yazısına göre 07.04.1996 tarihinden devamla kahvehane faliyetinden dolayı vergi kaydı olduğu bildirilirken, 17.03.2015 tarihli vergi dairesi yazısına göre 07.04.2006 tarihinden devamla kahvehane faliyetinden dolayı vergi kaydı olduğunun bildirildiği ayrıca 01.01. 1996 tarihinden devamla büyükbaş hayvan yetiştiriciliği faaliyetinden dolayı vergi kaydı olduğu, davacının prim ödemesinin 30.06.2006 tarihinden başlayarak devam ettiği, Kahveciler ve Aşçılar Odasında, 06.08.1982-26.12.2000 ve 06.05.2006-devam eder şekilde kaydının olduğu, sicil kaydının da 05.05.2006-devam eder şekilde olduğu, kurumun 19.03.2015 tarihli işlemi ile davacının sigortalılığı 07.04.2006 tarihinden itibaren başlatıldığı, davacının 16.03.2015 tarihli tahsis talebinin de 5400 prim ödeme gün sayısı olmadığından reddedildiği, davacının iş bu dava ile 04.10.2000-07.04.2006 tarihleri arası 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı iptal eden Kurum işlemin iptali ile yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğin tespitini istediği mahkemece, davacının 04.10.2000-07.04.2006 tarihleri arası 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalı kabul edilerek 01.04.2015 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece; davacının vergiye kayıtlı olduğu dava konusu dönemdeki büyükbaş hayvan yetiştiriciliği faaliyetinin ticari mi yoksa zirai mi olduğu araştırılmalı, zirai olduğu anlaşılması halinde, kayıt ve tescil, ya da tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı öncesine isabet eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı "Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti" söz konusu olamayacağı gözetilmeli, bu nedenle bu kapsamda dosyaya yansımayan bilgi veya belgeler olup olmadığı araştırılmalı, vergi dairesinin, kahvehane faaliyeti ile ilgili, iki ayrı yazısındaki farklılığın neden kaynaklandığı usulünce araştırılarak ve özellikle davacının 04.10.2000-26.12.2000 tarihleri arası oda kaydı olduğu da gözetilerek ve bu kapsamda kahveci olarak bağımsız çalışması olup olmadığı araştırılarak sigortalı kabul edilmesi gereken dönem belirlenip, sonucuna göre yaşlılık aylığı şartlarının değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı biçimde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.05.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.