Esas No: 2021/5800
Karar No: 2022/4215
Karar Tarihi: 30.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/5800 Esas 2022/4215 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı ile davacı arasında ticari ilişki bulunduğu ve davalının borcu sebebiyle davacıya verdiği 14/04/2014 tarihli belge üzerinde davalının yaptığı haksız itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verildiği belirtilen mahkeme kararı, Yargıtayca incelendi ve hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varıldı. Temyiz itirazları reddedildi ve alınacak bakiye temyiz ilam harcı belirtilerek karar verildi. Kanun maddeleri belirtilmemiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada KDZ.Ereğli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 02.10.2020 tarih ve 2019/137 E. - 2020/244 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının ticaretle uğraştığını, davalı ile davacı arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalının borcu sebebiyle davacıya 14/04/2014 tarihli yazılı belgeyi verdiğini, davalının borcunu ödememesi üzerine başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının, davacıya borcunun olmadığını ve kendisini borçlandıracak hiçbir belge vermediğini, 14/04/2014 tarihli belge içeriğinde, kimin kime borçlu olduğunun, ödeme tarihinin, borcun sebebi ve borç miktarının belli olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece Yargıtay (kapatılan) 19 . Hukuk Dairesi’nin bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda, davacının, içerisinde kiracı olarak bulunduğu ve davalıya ait dükkan niteliğindeki taşınmazın satışı hususunda davalı ile anlaştıklarını, taşınmaz üzerindeki hacizlerin kaldırılamaması üzerinde satıştan vazgeçtiğini ve kiracı olarak bulunduğu dükkanı tahliye ettiğini, ancak bu süre zarfında davalıya anlaşılan satış bedeli ve peşin ödenen kira bedelleri için toplamda 20.100,00 TL ödeme yaptığını, yaptığı ödemelerin bir kısmını davalının geri ödediğini, kalan miktar için 14/04/2014 tarihinde davalı ile cari hesap oluşturduklarını ve imza altına aldıklarını beyanla 14/04/2014 tarihli belgeyi dayanak göstererek davalı aleyhine başlattığı icra takibine vaki itirazın iptalini talep ettiği, 14/04/2014 tarihli adi senet incelendiğinde; alacak kalemlerinin tek tek yazıldığı, toplam verilen miktarın 20.100,00 TL olarak gösterildiği, "kirada duruldu" demek suretiyle 1.920,00 TL düşüldükten sonra toplam "18.180,00 TL toplam borçlu 14/04/2014" yazısının altında davalının isim ve imzasının bulunduğu, davalının, isticvap edildiği, belgedeki imzanın kendisine ait olduğunu, ancak sadece kira alacağı olarak en üstte 2.500,00'er TL olarak belirtilen toplamda 5.000,00 TL altına imza attığını, 5.000,00 TL'yi de borç değil kira alacağı olarak aldığını beyan ettiği, somut olayda, davacının takip konusu yapılan ve davalı tarafça imzalanan 14/04/2014 tarihli adi yazılı belgeye dayandığı, davalının belgedeki imzayı inkar etmeyerek bir kısmının sonradan doldurulduğu iddiasında bulunduğu, belge içeriğinin davacı tarafından açıklaması yapılan hukuki ilişkinin varlığına delalet ettiği, davalının 18.180 TL borçlu ibaresinin hemen altına aynı kalem ile imzasının bulunması ve imzasını inkar etmemesi, davalı her ne kadar belgenin bir kısmının sonradan doldurulduğunu savunmuş ise de, ispata yarar bir delile başvurmadığı gibi cevap dilekçesinde yemin deliline de başvurulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalı aleyhine yürüttüğü Kdz.Ereğli 1. İcra Müdürlüğünün 2014/3801 sayılı takip dosyasını davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, alacak likit olduğundan asıl alacağı %20'si ( asıl alacak 18.180,00 TL ) olan 3.636,00 TL icra inkar tazminatını davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 930,87 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 30/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.