18. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/20720 Karar No: 2016/572 Karar Tarihi: 18.01.2016
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/20720 Esas 2016/572 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan bir davada, bir taşınmazın tapu malikinin sağ olup olmadığı ve mirasçılarının tespit edilemediği gerekçesiyle kayyım atanması istenmiştir. Mahkeme, kanun hükümleri ve kanunun amacı gözetilerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının ilk tesisinden itibaren bütün tedavül kayıtları ile dayanakları belgelerin toplanması ve birlikte değerlendirilmesi gerektiği konusunda eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, mahkemenin kararının bozulmasına karar vererek, davacının haklı olduğuna hükmetmiştir. Kanunlar: 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanunun 2/1. maddesi, Türk Medeni Kanununun 427. maddesi.
18. Hukuk Dairesi 2015/20720 E. , 2016/572 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, kayyım tayini istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, ... 257 ada 20 parsel sayılı taşınmazın tapuda ... oğlu ... ... adına kayıtlı olduğunu, tapu malikinin sağ olup olmadığının ve mirasçılarının tespit edilemediğini, 3561 sayılı Kanun uyarınca taşınmaza yönelik kayyım atanmasını istemiş, mahkemece ..."in vefat ettiği ancak mirasçılarından halen sağ olanların bulunduğu, dolayısıyla kayyım tayini gerektirecek bir durumun söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanunun 2/1. maddesinde, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçıya ait payın resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamının bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını, mahallin en büyük mal memurluğundan araştıracağı, Hazinenin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması hâlinde, mahallin en büyük mal memurunu yönetim kayyımı tayin edeceği; Türk Medeni Kanununun 427. maddesinde ise, bir kimse uzun süreden beri bulunamaz ve oturduğu yer de bilinemezse, vesayet makamının, yönetimi kimseye ait olmayan mallar için gereken önlemleri alacağı ve bir yönetim kayyımı atayacağı hükme bağlanmıştır. Kayyım atanması talebinin yukarıda açıklanan kanun hükümleri gözetilerek, kanunun amacı da dikkate alınmak suretiyle değerlendirilip sonuçlandırılması gerekir. Dava konusu taşınmaza ait tapuda, malik hanesinde... oğlu ... adına kayıtlı olduğu anlaşıldığından; mahkemece, konuya ilişkin kanun hükümleri ve kanunun amacı gözetilerek dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının ilk tesisinden itibaren bütün tedavül kayıtları ile dayanakları belgeler tapu müdürlüğünden, vergi kaydıyla ilgili bilgi ve belgelerin belediye başkanlığından ve vergi dairesi müdürlüğünden getirtilip kayıt ve belgelerde kimlik bilgilerinin bulunması halinde nüfus müdürlüğünden ilgililerin nüfus aile kayıtlarının getirtilerek tapu maliki ile irtibatının araştırılması, varsa mirasçılara ilişkin mirasçılık belgelerinin istenilmesi ve toplanan delillerin birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile davanın reddi doğru görülmemiştir. Davacı ... Hazinesi vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüne, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen Geçici 3. maddesindeki atıf nedeniyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 18.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.