18. Ceza Dairesi 2015/23245 E. , 2016/6714 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Mahmukiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık, O Yer Cumhuriyet Savcısı
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Sanığın, olay tarihinde alkollü vaziyette iken site otoparkında araba park yeri kalmadığından bahisle kızarak site sakini olan katılanlara yönelik sinkaflı küfürler ettiği, site sakinlerinin sanığı teskin etmeye çalıştıkları ancak sanığın katılan ..."a küfür etmeye devam ettiği, kısa süre sonra olaya müdahale için gelen görevli polis memurları olan müştekilere hitaben de hakarette bulunduğu olayda, sanığın katılan site sakinleri ile katılan ... ve müşteki polislere yönelik hareketlerinin aynı yer ve zamanda, aynı suç işleme kararıyla, birbirini takip eden söz ve davranışlarla gerçekleşmesi nazara alındığında, hukuken bir bütün halinde tek bir hakaret fiilini oluşturduğu anlaşılmakla, tek fiille birden çok mağdura karşı hakaret suçunu işleyen sanık hakkında TCK’nın 43/2. maddesinde düzenlenmiş bulunan aynı nev’iden fikri içtima hükümleri uyarınca daha ağır olan TCK"nın 125/3-a maddesinden tek ceza verilip, bu cezanın aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca arttırılması gerekirken, sanığın katılan site sakinlerine, katılan ..."a ve müşteki polislere yönelik eylemlerinin bağımsız hakaret suçlarını oluşturduğu kabul edilerek ayrı ayrı üç cezaya hükmedilmesi,
2- TCK"nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, sanığın olay günü, karıştığı kavga nedeniyle kendisini karakola götürmek isteyen polis memurlarının uyarılarını dinlemeyerek araca binmek istememesi ve sonrasında götürüldüğü hastanede müşteki polis İbrahim"e "akıllı ol" demesi biçimindeki eyleminde, tutanak içeriği ile müştekilerin beyanlarından kamu görevlisine görevini yaptırmamak için gerçekleştirilen cebir veya tehdit eyleminde bulunulduğunun anlaşılamaması karşısında, direnme suçunda aranan cebir veya tehdit unsurlarının ne şekilde gerçekleştiği kanıtlara dayalı olarak tartışılıp gösterilmeden, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
3- Kabule göre de;
a- TCK"nın 125/3-a maddesinden kurulan hükümde; TCK"nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapıldıktan sonra belirlenen hapis cezasının 1 yıl 2 ay 17 gün yerine 1 yıl 2 ay 12 gün olarak belirlenmesi suretiyle sanığa eksik ceza verilmesi,
b- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
c- TCK"nın 53/l-c maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık ..."nın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/04/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.