Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6474
Karar No: 2015/12014
Karar Tarihi: 01.06.2015

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2015/6474 Esas 2015/12014 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2015/6474 E.  ,  2015/12014 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 06/05/2014
    NUMARASI : 2011/277-2014/315

    Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davası ile birleştirilen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, davacı-karşı davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
    - K A R A R -
    Asıl dava, Kamulaştırma Kanununun 38. maddesi ve 221 sayılı Yasa hükümleri uyarınca tapu iptali ve tescil; birleştirilen dava ise kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak asıl davanın reddine, birleştirilen davanın ise kabulüne karar verilmiş; hüküm, birleştirilen davanın davalısı – asıl davanın ise davacısı olan Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden A...K.. D. , Y.. D.., ve N.. A.. isimli şahısların dava konusu taşınmazlarda 1968 ve 1981 yılında kesinleşen imar uygulamaları ile hissedar oldukları anlaşıldığından, adı geçen şahısların hisseleri ile ilgili olarak kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarının kabulüne, Kamulaştırma Kanununun 38. maddesi ve 221 sayılı Yasa hükümleri uyarınca açılan tapu iptal ve tescil davalarının ise reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
    Asıl davanın davalısı olan ..., ... ve .... İsimli şahısların imar uygulaması sonucu oluşan dava konusu taşınmazlara hangi parsel ya da parsellerden şuyulandırıldıkları araştırılmamıştır.
    Bu durumda, ...., .... ve .... isimli şahıslar hakkında açılan asıl davada mahkemece, dava konusu edilen taşınmazlardaki adı geçen şahıslara ait hisselerin geldisi olan kadastro parsellerine ait tapu kayıtları ve çaplı krokileri getirtilip, mahkemece, refakate resen alınacak fen bilirkişisi eşliğinde taşınmazların başında yapılacak olan keşifte, dava konusu taşınmazlardaki, ...., .... ve ...."e ait hisselerin geldisi olan kadastro parselleri zemine aplike edilmek suretiyle, davalıların hisselerinin, üzerinde Cumhurbaşkanlığı Köşkü ve Muhafız Alayı Birliği bulunan taşınmazlara 1968 ve 1981 yılında yapılıp kesinleşen imar planları sonucunda, başka yerlerden şuyulandırılarak mı geldiği, yoksa 1942 yılından beri kullanılan alanın kadastral altlığı ile davalılara ait hisselerin geldisi olan kadastro parsellerinin aynı taşınmaz mı olduğu tespit edilerek, söz konusu kişilerin hissedar oldukları taşınmazlara 1968 ve 1981 yıllarında yapılıp kesinleşen imar planları sonucu başka yerlerde bulunan parsellerden şuyulandırılarak geldiğinin tespit edilmesi halinde, adı geçen davalılar açısından, dava konusu taşınmazlara idarenin fiilen el koyma tarihinin başlangıcı 1968 yılı ve sonrası olacağından, 30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa uyarınca idarelerin Kamulaştırma Kanununun 38. maddesine dayalı olarak açtıkları tapu iptali ve tescil davalarının yasal dayanağının ortadan kalktığı gözetilerek, idare tarafından açılan tapu iptali ve tescil istemli davanın reddine, taşınmazlardaki, davalılara ait hisselerin geldisi olan kadastro parsellerinin Cumhurbaşkanlığı Köşkü ve Muhafız Alayı tarafından 1942 yılından beri kullanılan alanda kaldığının tesbiti halinde ise 221 sayılı yasa hükümleri dikkate alınarak idarece açılan tapu iptal ve tescil davasının, ..., ... ve ... İsimli kişiler yönünden kabulüne karar verilmesi, gerekirken bu hususta araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile asıl davanın anılan davalılar yönünden reddine karar verilmesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Asıl davanın davacısı – birleşen davanın davalısı olan idare vekilinin temyiz itrazları yerinde olduğundan hüklmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 01.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi