7. Hukuk Dairesi 2015/44307 E. , 2016/6061 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, iş akdinin geçerli bir neden bulunmaksızın feshedildiğini ve davalılar arasındaki asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu öne sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının davalı üniversitedeki işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı üniversite vekili, davacının diğer davalı şirketin işçisi olduğunu ve bu şirket ile aralarındaki ilişkinin muvazaalı olmadığını, iş akdinin davalı şirket tarafından ihale süresinin sona ermesi nedeniyle sonlandırıldığını ve feshin sendikal nedene dayanmadığını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiş, davalı şirket ise davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davalılar arasında hukuka uygun olarak kurulmuş asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğu ancak feshin haklı ya da geçerli bir nedene de dayanmadığı gerekçesiyle davacının davalı şirkete işe iadesine, işe iadenin mali sonuçlarından davalıların birlikte sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Taraflar arasında davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının davalılardan hangisinde işe iadesine karar verileceği konusu uyuşmazlık konusudur.
Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı biçimde kurulması halinde işçi gerçek işveren işyerine iade edilmeli, ancak işçinin iş akdinin geçersiz nedenle feshi sonucuna bağlı yasal yaptırım sonucu doğan alacaklarından (boşta geçen en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakları ile birlikte işçinin süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat) muvazaalı işlemin tarafı olan gerçek veya tüzel kişi gerçek işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalıdır.
Somut olayda, davacı temizlik işçi hizmet alım sözleşmesi kapsamında işe alınmasına karşın ..."nda sekreter/ofis elemanı olarak olarak hizmet alımı kapsamı dışında çalıştırıldığını öne sürmekte, davalı üniversite davacının temizlik elemanı olarak temizlik hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalıştırıldığını savunmaktadır.
Dosya içerisinde bulunan 01.01.2014-31.12.2014 tarihleri arasında geçerli son hizmet alım sözleşmesine göre ihale edilen iş temizlik işi olup temizlik hizmet alım sözleşmesinin eki Şartnameye göre 3 koordinatör şef ve 62 temizlik işçisi alımı yapılmıştır. Davacı tanıkları davacının hiç bir zaman temizlik işçisi olarak çalışmadığını en başından beri üniversitede sekreter olarak çalıştığını beyan etmişler, davalı üniversite ise bildirdiği tanıkları dinletmekten vazgeçmiştir.
Davacı, ... tarafından çeşirtli birimlere yazılan 18.07.2014, 18.11.2013, 29.11.2013, 17.12.2013 tarihli evrakları delil olarak dosyaya sunmuş olup bu evraklarda davacının ünvanı sekreter olarak belirtilmiştir. Yine davacı sekreter bölümüne ait masada çekilmiş fotoğraflarını da delil olarak sunmuştur.
Davalı üniversite vekili 16.09.2015 tarihli son duruşmada, ""...işe girerken referansla girildi ise davacının da kusuru vardır. Maaşlarını şirket ödüyor bu dönemde hiç ses çıkarmıyorlar. Bu hususun da kararda dikkate alınmasını talep ediyoruz.."" şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesi, davalıların savunmaları, davacı tanıklarının beyanı ve davalı üniversite vekilinin son oturumdaki tevil yollu ikrarı ile dosyaya sunulan diğer deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının yapmış olduğu işin sekreterlik olduğu ve davalılar arasında geçerli hizmet alım sözleşmesinin kapsamı dışında çalıştırıldığı ve davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığının anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenler ile davacının gerçek işveren olan davalı üniversite işyerine iadesi gerekmektedir.
Ayrıca muvazaalı bir hukuki muamele ile üçüncü kişinin ızrar edilmesi ona karşı bir haksız eylem niteliğindedir. Üçüncü kişiler muvazaa nedeniyle hakları halele uğratıldığı takdirde haksız fiil sorumluluğuna dayanarak muvazaalı hukuki işlemi yapan taraftan zararının tazminini isteyebilir. Haksız fiil işleyen kimse uygun illiyet bağı çevresine giren bütün zararlardan sorumludur. Ayrıca muvazaa sebebiyle akdin hükümsüzlüğünün ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması sayılan hallerde muvazaa ileri sürülemez.
Somut olayda iyiniyetli olan davacı işçiye karşı taraf olmadığı muvazaanın ileri sürülemeyeceği, akdin hükümsüzlüğünün davacıya karşı ileri sürülmesinin MK."nun 2.maddesindeki iyiniyet kurallarına aykırı olması ve hiç kimsenin kendi hilesinden yararlanamayacağı ilkesi gereğince muvazaalı işlemi yapan davalı şirketin iş akdinin geçersiz nedenle feshi sonucuna bağlı yasal yaptırım sonucu doğan alacağından davalı üniversite ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu kabul edilmelidir. (HGK."nun 03.12.2008 T. 2008/9-704 E, 2008/730 K. sayılı kararı)
Bu hukuki olgu karşısında davalılar arasında muvazaa bulunması nedeniyle davacının asıl işveren olan davalı üniversiteye iadesine, maddi sorumluluk açısından ise davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi gerekmektedir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
SONUÇ:
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalı Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Işyerindeki İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Karar tarihinde alınması gerekli 29.20 TL harçtan peşin alınan 27.70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.50 TL harcın davalı üniversite harçtan muaf olduğundan davalı şirketten tahsili ile Hazine"ye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma harcı ve 27,70 TL peşin harç olmak üzere 55.40 TL harcın davalı üniversite harçtan muaf olduğundan davalı şirketten alınarak, 114.10 TL yargılama giderinin ise davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8- Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
9-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.
bp