Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3116
Karar No: 2019/2580
Karar Tarihi: 12.03.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/3116 Esas 2019/2580 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/3116 E.  ,  2019/2580 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Ecrimisil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    K A R A R
    Davacı, mirasbırakanlarından intikal ederek paydaşı olduğu 810 ada 19 ve 20 parsel sayılı taşınmazların üzerinde iki katlı bina bulunduğunu, yapının üst katının, diğer paydaş davalı ... tarafından, alt katının ise Recep"in oğlu davalı ... tarafından kullanıldığını, taşınmazlardan kendisinin faydalanamadığını ileri sürerek ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, intifadan men edilmediklerini beyan edip, taşınmazların üzerinde bulunan yapının kendileri tarafından inşa edildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davacının taşınmazdan yararlanamadığı gerekçesiyle ecrimisil isteğinin kabulüne dair verilen karar, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli, bahçeli ahşap ev niteliğindeki 810 ada 19 parsel sayılı taşınmaz ile arsa niteliğindeki aynı ada 20 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payla dava dışı ..., 1/4 payla davacı, 1/4 payla da davalı ... adına kayıtlı olduğu, dava dışı ..."nin davacının babaannesi olduğu ileri sürülse de veraset ilamının dosya içeriğinde bulunmadığı, davacının, mirasbırakan ..."dan gelen pay için ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/109 Esas, 2010/144 Karar sayılı dosyası ile açmış muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasının kabulüne karar verilerek eldeki davanın konusu taşınmazlarda 1/4 pay maliki olduğu, kararın derecattan geçerek kesinleştiği, muris ..."nın 11.01.2002 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı ve davalı ..."in kaldığı, taşınmazların üzerinde zemin + 1 kattan oluşan yapı bulunduğu, alt katın davalı ..., üst katın diğer davalı ... kullanımında olduğu, davalıların baba – oğul olup davalı ..."ın babasının payına teban taşınmazı kullandığı sabittir.
    1. Hemen belirtilmelidir ki, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
    Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
    Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 tarihli ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
    25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
    Somut olaya gelince; eldeki davanın 16.01.2013 tarihinde açıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre ise 01.04.2008 ile 04.09.2012 tarihleri arasında ecrimisil hesaplandığı, rapordaki miktarlara göre davanın davacı tarafından ıslah edildiği anlaşılmaktadır.
    Ne var ki, yukarıdaki yazılı ilkeler gözetildiğinde intifadan men koşulunun davacının ikame ettiği tapu iptal ve tescil davası ile gerçekleştiği açıktır.
    Hal böyle olunca; davacı tarafından açılan, ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/109 Esas, 2010/144 Karar sayılı muris muvazasına dayalı tapu iptal ve tescil davası ile intifadan men koşulunun gerçekleştiği gözetilerek bu dava tarihinden itibaren hesap edilen ecrimisilin karar altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile bu tarihi aşacak şekilde 01.04.2008 ile 04.09.2012 tarihleri arasında belirlenen ecrimisile karar verilmesi doğru değildir.
    2. Kabule göre de; dava dışı pay maliki ...’nin davacının babaannesi olduğu beyanına itibar edilerek davacının taşınmazlardaki payı 1/2 olarak kabul edilmiş ise de; mirasbırakan ...’nin veraset ilamı getirtilerek davacının payı denetlenmeden sonuca gidilmiş olması da isabetsizdir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde yazılı nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 12/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi