18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/23871 Karar No: 2016/6705 Karar Tarihi: 04.04.2016
Fuhuş - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/23871 Esas 2016/6705 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir diskonun mesul müdürü olan sanığın fuhuş suçundan mahkum edilmesine karar vermiştir. Ancak, sanığın sadece müşteri olarak bulunduğunu savunması ve suça katkısının kabul edilemezliği nedeniyle, müsnet suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın pişmanlığı ve kişilik özellikleri göz önünde bulundurularak, açıklanması geri bırakılan hükümlülüğün ertelenmesi yerine infazına karar verilmesi ve hak yoksunluğunun da belirli şekillerde uygulanması gerektiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri olarak, TCK'nın 51/1 ve CMK'nın 231/5. maddeleri ile TCK'nın 53/l-(c) maddesi gösterilmiştir.
18. Ceza Dairesi 2015/23871 E. , 2016/6705 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Fuhuş HÜKÜM : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Sanığın, işletmesi otelden ayrı olan diskonun mesul müdürü olduğu ve tüm savunmalarında üzerine atılı suçu işlemediğini, diskonun kasa bölümünde oturduğunu, müşteri olarak gelen kişilerin diskoda eğlendiğini, kimseye fuhuş amaçlı kadın bulmadığını savunması, olayın sanığın yasal mevzuata uygun olarak açılıp işletilen içkili diskoda müşteri olarak bulunan mağdur iki yabancı uyruklu bayan ile yapılan ihbar üzerine olayı ortaya çıkarmak üzere gelen sivil polis memurları tutanak yazıcılarının mağdurları masasına davet edip, aralarında fuhuş için pazarlık yapmaları ve sonrasında fuhuş amacıyla haklarında fuhuş suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararı verilen sanıkların çalıştığı otele gidildiğinin ve burada yapılan tutanak ile de söz konusu davanın açıldığının anlaşılması karşısında, sırf mağdurların yaptığı işi sanığın bildiğine yönelik iddiasına dayanılarak fuhşun yapılmasını kolaylaştırdığının ve suçun bu şekilde işlendiğinin kabulüne imkan vermeyeceği, herkese açık olan bir yerde gelen müşteriler arasındaki anlaşma sonuçlarından sanığın sorumlu olmasının da hukuken mümkün olmayacağı anlaşılmakla, müsnet suçtan sanığın beraati yerine yazılı gerekçelerle mahkumiyetine karar verilmesi, 2- Kabule göre de; a) Suç tarihi itibariyle TCK"nın 51/1 ve CMK"nın 231/5. maddelerinin uygulanmasına mani geçmiş mahkumiyeti bulunmayan sanığın pişmanlığı, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın açıklanması geri bırakılan hükümlülüğü, ertelemeye ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kanuni engel kabul edilerek, anılan kanun maddelerinin uygulanmamasına karar verilmesi, b) TCK"nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/04/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.