Esas No: 2020/7576
Karar No: 2022/4267
Karar Tarihi: 31.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7576 Esas 2022/4267 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asıl dava, davalılardan satın alınan araçta imalat hatasından meydana geldiği iddia edilen yangın ve yangının davacıya ait çiftliğe zarar vermesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine, birleşen dava ise dava konusu araç için birleşen dava davacısı sigorta şirketi tarafından asıl dava davacısına yapılan ödemenin rücuen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve alınan bilirkişi raporlarına göre, araç yangınının üretimden kaynaklı ayıptan kaynaklandığı ve yangının sebebiyet verdiği hasardan davalıların sorumlu olduğu belirtilmiştir. Ancak, davacının taşınmazındaki bitki örtüsünde meydana gelen zarar ile araç sürücüsünün açıklanan eylemleri arasında illiyet bağı kesildiğinden, davalıların sorumluluğundan söz edilemeyeceği gerekçesiyle asıl davada verilen kararın davalılar lehine bozulması gerektiği belirtilmiştir. Birleşen davada ise, davacı sigorta şirketinin yaptığı bir ödemenin rücuen tahsil talebi reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100) - Madde 369, 371, 372.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 02.07.2020 tarih ve 2018/1039 E. - 2020/268 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 31.05.2022 günü hazır bulunan davacı vekili ile dahili davacı vekili ...ile davalı Volvo Otomotiv Şti. vekili Av.... ile davalı Volcar Oto. Tic. A.Ş. vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl dava, davalılardan satın alınan araçta imalat hatasından meydana geldiği iddia edilen yangın ve yangının davacıya ait çiftliğe zarar vermesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine, birleşen dava ise dava konusu araç için birleşen dava davacısı sigorta şirketi tarafından asıl dava davacısına yapılan ödemenin rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davalılar vekilleri ayrı ayrı, dava konusu araçta imalat hatası bulunmadığını, talep edilen zararın fahiş olduğunu bildirerek davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve alınan bilirkişi ve tüm dosya kapsamına göre, bozma öncesinde alınan 27/02/2013 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile bozmadan sonra alınan 26/03/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu ve davacı tarafça yargılama öncesi alınan İzmir 8 SHM 'nin 2011/217 D. İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere araç yangınının elektrik kaynaklı olduğu, yangının üretimden kaynaklı ayıptan kaynaklandığı, bu husus göz önüne alındığında yangın sebebiyle meydana gelen araç hasarından davalıların sorumlu olduğu, araçta meydana gelen yangının kuru otları ve çam pürenlerini çok kısa sürede tutuşturarak orman yangınına ve yangının çiftliğe sirayetine sebebiyet verebileceği, olayda olaya müdahale eden ve yangının söndürülmesi için çaba harcayan davacı Uzbaş Tarım Ürünleri personelinin kullandığı yangın söndürme cihazlarının orman yangınında ve tamamen yanmakta olan araç yangınlarında etkin olmadığı, dolayısıyla personelin bu konudaki çabalarının yetersiz kalması sonucu yangın sebebiyle çiftlikte meydana gelen zararın doğmasında veya artmasında davacının herhangi bir kusurunun olmadığının alınan yangın uzmanı bilirkişi raporu ile belirlendiği, bu husus göz önüne alındığında da yangın sonucu çiftlikte oluşan hasardan da davalıların sorumlu olduğu, davacının istediği munzam zarar olan araç kredi erken kapama komisyonu ödemediğinden talep edemeyeceği ancak alış fiyatı ile dava tarihindeki araç rayiç değeri arasındaki farkı isteyebileceği, birleşen davada da davacının halefiyet ilkesi gereği rücuen sigortalıya yaptığı ödemeyi istemekte haklı olduğu gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Asıl ve birleşen davalılar vekillerince karar temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Asıl davada, davacı kendisine ait ve davalılardan satın aldığı araçta ayıp nedeniyle çıkan yangın sebebiyle yine kendisine ait bitki yetiştiriciliği yaptığı çiftliğe verdiği zararı talep etmiştir.
Davaya konu yangının meydana geldiği araç, davacı şirket adına kayıtlı olup dava dışı sürücü ...’nun sevk ve yönetiminde iken olay esnasında yanında kimsenin bulunmadığı, ...isimli işyerinden Uzbaş Çiftliğine doğru seyir halinde iken yolda önce araçta bir koku ve akabinde duman gözlemlendiği, bu şekilde 20-25 metre gittikten sonra aracı yolun sağına çektiği, araçtan indiği, hemen sonra aracın motor bölümünden dumanların aleve dönüştüğü, araçta yangın söndürücü bulamadığı için müdahale edemediği, Uzbaş Çiftliğine durumu haber verdiği, bu esnada zemindeki çam iğnelerinin tutuştuğu, çiftlikten gelen çalışanlarca yangının söndürüldüğü, ancak araçtaki yangının çiftliğe sirayet ettiği adı geçen tarafından 25.01.2013 tarihinde yapılan keşifte beyan edilmiştir.
Dosya içeriğindeki delillerden, sürücünün hareket halinde iken araçtan koku ve duman gelmesi üzerine aracı ile çiftliğin bulunduğu ormanlık alana aracı götürdüğü, ormanlık alanda aracı durdurduğu, aracın yanmaya başladığı, araçta yangın söndürücünün bulunmaması nedeniyle yanan araca müdahale edilemediği ve yangının daha sonra ormanlık alana ve davacının taşınmazındaki bitki örtüsüne sirayet ettiği anlaşılmaktadır.
Davalılara isnat edilen araçtaki ayıp ile tazminat istemine konu olan davacı taşınmazında yangın sonucu meydana gelen zarar arasında toplanan delillere göre illiyet bağı kesilmiş olup, zarar ...’nun aracı ormanlık alana çekmesi ve araçta yangın tüpünün bulunamaması nedeniyle araç yangınına müdahale edilememesinden kaynaklanmıştır.
Bu durumda davalılara isnat edilen eylem ile davacı taşınmazındaki bitki örtüsünde meydana gelen zarar arasında illiyet bağı araç sürücüsünün açıklanan eylemleri ile kesildiğinden, davalıların sorumluluğundan söz edilemeyeceğinden asıl davada verilen kararın davalılar lehine bozulması gerekmiştir.
3- Birleşen davada; dosyadaki yazılara, uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yanan araç kasko bedeli 87.710,00 TL’nin davalılardan tahsiline ilişkin hüküm yönünden davalıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
4- Davacı sigorta şirketi aynı olay kapsamında dava dışı sigortalısına ödediği 9.759,00 TL yanan demirbaş ve eşya bedelinin de davalılardan rücen tazminini talep etmiş olup, 2 numaralı bozma gerekçesinde ifade edildiği üzere oluşan zarara dava dışı araç sürücüsünün eyleminin sebebiyet verdiği, davalıların isnat olunan eylemleri ile doğan zarar arasında illiyet bağı kesildiğinden, davacı sigorta şirketinin yaptığı bu kalem ödeme ex gratia ödeme olduğundan, bu bölüm tazminat yönünden davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmeside isabetli olmamış, kararın davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davada davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL vekalet ücretinin asıl davada davacı şirket ve birleşen davada davacı sigorta şirketinden ayrı ayrı alınarak asıl ve birleşen davada davalılara verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harçlarının istekleri halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davalılara iadesine, 31/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.