10. Hukuk Dairesi 2015/22601 E. , 2016/7666 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rucüan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulune karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ... vekili ile ..., ..., ..., ... vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Davalı ... vekili"nin temyiz istemi yönünden;
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8’inci maddesi gereğince, iş mahkemesinin nihai kararları sekiz gün içinde temyiz edilebilmektedir.
İnceleme konusu davada, davalı ... vekili"ne 12.8.2015 günü kararın tebliğ edildiği, daha sonra karara karşı yasal sekiz günlük süre geçirildikten sonra 2.9.2015 tarihinde temyiz ettiği belirgin olup, davalının, kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 8 günlük temyiz süresi geçtiği anlaşıldığından, temyiz isteminin süreaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerekçelere göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3- 818 sayılı Borçlar Kanununun 50. maddesi (tam teselsül) ya da birden çok kimsenin değişik nedenlerle meydana getirdikleri aynı zarardan sorumluluklarını düzenleyen Borçlar Kanununun 51. maddesi (eksik teselsül) uyarınca ve aynı yasanın 142. maddesi hükmüne dayanarak davacı, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı tek bir dava ile isteyebileceği gibi sorumluların hepsi aleyhine açacağı tek bir dava ile de talep edebilir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda da, öğretideki eleştiriler doğrultusunda tam ve eksik teselsül ayırımı kaldırılmışsa da (61. madde gerekçesi), teselsül esasına dayanan sorumluluk ilkesine ilişkin düzenlemeler korunmuş ve anılan Kanunun birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen 61. maddesinde; “ Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” hükmü yer almıştır. Anılan Kanunun 163. maddesinde; davacının, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı tek bir dava ile isteyebileceği gibi, sorumluların hepsi aleyhine açacağı ayrı ayrı davalar ile de talep edebileceği öngörülmüştür.
Davaya konu somut olayda; davanın Kurum tarafından teselsül hükümlerine dayalı olarak açılmış olduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde davalılar ve sigorta şirketi hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmuş olması,
4-Sigorta olayına karışan ... plakalı aracın sigortacısı sıfatıyla; Asliye Hukuk Mah. 2002/874 E., 2009/5 K. Sayılı kararı ile zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinde, sakatlık giderleri yönünden öngörülen kişi başına 18.000,00 TL’lik limitin tamamının ..., tarafından sigortalıya ödenmesine karar verildiği, bu nedenle Kurumun rücu alacağından sorumlu olmayacağı ve davanın reddine karar verilmesi gerekirken kararda açıkça belirtilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Hükümün tüm fıkralarının silinerek yerine,
“Asıl ve Birleşen davaların kısmen-kabulü ile;
1-Davalı ... Yönünden açılan davanın REDDİNE,
2-) Tedavi giderleri yönünden açılan davanın 6111 sayılı Kanun gereği konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
3-)44923,75TL peşin sermaye degerli gelirlerin davalı ... yönünden poliçe limitleriyle sorumlu olmak üzere dava tarihinden, dahili davalılar ..., ..., ..., ... yönünden onay tarihi olan 04.06.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve mütesesilen alınarak davacıya verilmesine,
4- Davalı ... aleyhine açılan davanın REDDİNE
5-) Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
6-) Asıl ve birleşen davalar yönünden alınması gerekli 3012,97TL nisbi harcın davalılar ..., ..., ..., ... ve ...yönünden poliçe limitleriyle sorumlu olmak üzere müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
7- Asıl ve birleşen davalar yönünden, davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul-red oranına göre hesap edilen
5.241,61TL vekalet ücretinin dahili davalılar ..., ..., ..., ... ve davalı ...Ş. yönünden poliçe limitleriyle sorumlu olmak üzere müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8)Dahili davalılar ..., ..., ..., ... vekille temsil edildiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul-red oranına göre hesap edilen 1.360,66 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-) Davacı tarafından yapılan toplam 755,00 TL. yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesap edilen 604,00 TL.sinin dahili davalılar ..., ..., ... ve ... ve davalı ...Ş yönünden poliçe limitleri ile sorumlu olmak üzere müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10) Davalılar ..., ..., ..., ... tarafından yapılan toplam 136,25 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesap edilen 27,25 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,” sözcük ve rakamlarının yazılarak hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan alınmasına, 09.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.