Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/2529
Karar No: 2008/5502

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/2529 Esas 2008/5502 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2008/2529 E.  ,  2008/5502 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 25/12/2007
    NUMARASI : 2005/95-2007/305

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, 198 ada 9 parsel sayılı taşınmazın S.B.Vakfından icareli olarak arsa vasfıyla Yunan Tebaalı T.... kızı E.adına tespit ve tescil edildiğini, ancak bu kayıt malikinin gerçek kişi olmadığını, inançlı işlemle onun malik olarak gösterildiğini, gerçekte taşınmazın kilisenin zilyet ve tasarrufunda olup, Eşhası H.C. ve 1936 Beyannamesinde yer aldığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.
    Davalı Vakflar İdaresi vekili, hak düşürücü sürelerin geçtiğini, dava konusu taşınmazın Eşhası H. C.ve 1936 beyannamesinde bulunmadığını, kayıt malikinin gerçek kişi olduğunu ve bu kişinin gaipliği ile taşınmazın mahlulen vakfı adına tescili isetğiyle açtıkları davanın derdest bulunduğunu belirtip, davanın reddini savunmuş, diğer davalılar, aleyhlerine açılan davanın husumet yönünden reddini istemişlerdir.
    Mahkemece, T... kızı E."nun gerçek kişi olup, mirasçısı bulunmadığı ve gaip olduğundan çekişmeli taşınmazın vakfına rücu edeceği gerekçesiyle davalı vakıflar idaresi bakımından davanın esastan reddine, diğer davalılar yönünden ise husumet nedeniyle davanın reddine karar  verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. 
                                                                                                                        -KARAR-
    Dava, O. A.F. R. K.ve A.i K.K. ve M. Vakfı tarafından açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davalı Hazine yönünden husumet nedeniyle davanın reddine; davalı vakıflar aleyhine açılan davanın ise, taşınmazın S.B.Vakfından icareli olduğu ve vakfına rücu edeceği gerekçesiyle reddine karar  verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişmeli 198 ada, 9 parsel sayılı taşınmazın S. B.Vakfından icareli olarak 10.4.1950 tarihinde kadastroca Yunan Tebaalı E.T.adına tespit ve tescil edildiği, gaip olduğu gerekçesiyle İstanbul 1.Sulh Hukuk Hakimliğinin 9.4.1991 tarih 21/146 sayılı kararı ile İstanbul Defterdarının kayyum atandığı; davacı vakıf tarafından Vakıflar İdaresine beyanname verilmiş olduğu, ayrıca dava konusu parsel üzerinde iki adet T.k.E.tarafından davacı vakfa bağışlandığının bildirildiği; Vakıflar İdaresi tarafından Hazine aleyhine açılan tescil davası sonunda 25.10.2005 tarih 155/269 sayılı ile mahlulen S.B. Vakfı adına tesciline karar verilerek, temyiz edilmeksizin 10.7.2006 tarihinde kesinleştiği; 27.6.2007 tarihli bilirkişi raporunda; nam-ı müstear yoluyla Todari kızı E.adına kayıtlı taşınmaz için 2762 Sayılı Yasanın 29.maddesinin uygulanmasına olanak bulunmadığının, davacı vakıf adına tescili gerektiğinin bildirildiği anlaşılmaktadr.Öncelikle belirtmek gerekir ki; vakıflar idaresince açılan 2005/155 sayılı dava sonucu verilen kararın davada taraf olmayan davacı vakfı bağlamayacağı açıktır. Öte yandan, davada ileri sürülen iddianın içeriğine göre, yanlar arasındaki uyuşmazlık, O.İ.zamanında kurulmuş bulunan Cemaat Vakfının dava konusu taşınmazı edinip edinemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
    Bilindiği üzere; C. Vakıflarının tümü padişah fermanı (buyruğu) ile diğer bir deyişle emri mahsusa ile kurulmuş olup, vakfiyeleri bulunmamaktadır. Bu fermanlar genel bir içerik taşımamış belli ve muayyen yer ya da yerlere hasredilmiştir. Söz konusu irade cemaatlerin kuruluş zamanı itibariyle dini ve hayri işlevlerini özgürce yerine getirmelerine olanak tanıma şeklinde anlaşılmıştır. Esasen, O.. Hukukunda şirket ve derneklere önceleri tüzel kişilik tanınmamış, 18 R.1286 (1870) tarihinde şirketlere tüzel kişilik tanınmış; 22 R.Evvel 1331"e  16 Şubat  1328 (1912) Tarihli Eşhası Hükmiyenin Gayrimenkullere Tasarrufuna Mahsus Kanunun geçici fıkrasında; " Osmanlı Cemaati ve Müessesatı Hayriyesi tarafından şimdiye kadar nam-ı müstear ile ... tasarruf olunagelen gayrimenkullerin bu kanunun neşir ve ilamından itibaren 6 ay zarfında müracaatları halinde müesseseler namına kaydının tashih olunacağı ..." hükmü kabul edilmiştir.
    5404 Sayılı Kanunla değiştirilen 2762 Sayılı Vakıflar Kanunu 1.maddesinin son fıkrasında ise cemaatlerin ve esnafa mahsus vakıfların ... kişi ve heyetlerce idare edilebileceği hükmü getirilerek, zımnen tüzel kişilik tanınmış, 44.maddesi ile 1936 yılında verdikleri beyannamelerin vakıfname olarak kabul edileceği ilkesi getirilmiştir.
    Uzun bir süre, yargısal uygulamada söz konusu beyannamelerin bulunup bulunmadığı ve varsa içeriği gözetilmek suretiyle cemaat vakfının mal edinip edinemeyeceği sonuca bağlanmakta iken Avrupa Birliğine uyum çalışmaları nedeniyle  4771, 4778, 4928 Sayılı Yasalarla bir takım  düzenlemeler getirilerek anılan beyannamelerde yer almayan mallarında edinilebilmesi yolu açılarak, bu olanak bazı kurallara ve koşullara bağlanmıştır.
    Ancak, 20.2.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5737 Sayılı Yeni Vakıflar Kanununda 2.maddesi ile cemaat vakıfları ayrı bir vakıf türü olarak benimsemiş ve gösterilmiş, böylece cemaat vakıfları mühlak vakıf statüsünden çıkarılmıştır. Keza, aynı yasanın 12. maddesinin 1. fıkrasında;  " vakıflar, mal edinebilirler, malları üzerinde her türlü tasarrufta bulunabilirler..." Geçici 7.maddesinde ise;  "Cemaat Vakıfların;
    a) 1936 beyannamelerdi kayıtlı olup halen tasurruflarında bulunan  nam-ı müstear veya nam-ı mevhumlar adına kayıtlı olan taşınmazlar,
    b) 1936 beyannamesinden sonra cemaat vakıfları tarafından satın alınmış veya cemaat vakıflarına vasiyet edilmiş veya bağışlandığı halde, mal edinmeme gerekçesiyle halen Hazine  veya  Genel Müdürlük veya vasiyet edenler veya bağışlayanlar adına tapuda kayıtlı  olan taşınmazlar tapu kayıtlarındaki hak ve mükellefleri ile birlikte bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onsekiz ay içinde müracaat edilmesi halinde, meclisin olumlu kararından sonra ilgili Tapu Sicil Müdürlüklerince cemaat vakıfları adına tescileri yapılır." hükmü ile yeni düzenlemeler öngörmüş bulunmaktadır.
    Hal böyle olunca, yeni yasal düzenlenmeler çerçevesinde toplanan ve toplanacak taraf delillerinin değerlendirilmesi hasıl olacak sonuca göre bir karar  verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle davanın reddedilmesi doğru değildir. Davacının,  temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü  HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  1.5.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi