Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4899
Karar No: 2019/1871
Karar Tarihi: 06.03.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/4899 Esas 2019/1871 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Taraflar arasında görülen davada, davacı şirketin eski yönetim ve denetim kurulu üyeleri olan davalıların şirket ortaklarından tahsil etmiş oldukları apel borçlarının aynı gün yine şirket ortağı olan Telsim A.Ş. ve Rumeli Telekom A.Ş’ye aktarıldığı iddiasıyla davacı vekili 4.500.000,00 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiştir. Mahkeme, iddia savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacı şirket hissedarlarından sermaye borcu olarak tahsil edilen 4.500.000 TL'nin, davacı şirketin ticari ilişki içerisinde bulunduğu hissedarlarına aktarıldığını tespit ederek, davalı İhsan'ın kusur ve sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle 4.500.000,00 TL'nin işleyecek avans faizi ile kendisinden tahsil edilmesine karar vermiştir. Diğer davalılar yönünden mahkemece verilen red kararı kesinleştiğinden bu davalılar açısından yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. TTK'nın 315. maddesi hükmü gereğince YK üyesi seçildiği tarihte görev ve sorumluluğunun başladığı, TTK'nın 337 maddesi hükmü gereğince kendisinden önce gerçekleşen usulsüzlükleri denetçilere bildirmekle yükümlü olduğu, buna karşın bu yükümlülüğünü yerine getirdiğini ispat edemediği, davalının kusur ve sorumluluğunun bulunduğu anlaşıldığı bel
11. Hukuk Dairesi         2017/4899 E.  ,  2019/1871 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 10/03/2016 tarih ve 2015/531-2016/230 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı şirketin eski yönetim ve denetim kurulu üyeleri olan davalıların şirket ortaklarından 10.06.2003-17.06.2003 tarihleri arasında tahsil etmiş oldukları apel borçlarının aynı gün yine şirket ortağı olan dava dışı Telsim A.Ş. ve Rumeli Telekom A.Ş’ye aktarıldığını, yapılan işlemin muvazaalı olduğunu, gerçekte adı geçen bu ortaklardan apel borcunun tahsil edilmediğini, kaydi işlem ile tahsil edilmiş gibi gösterildiğini ileri sürerek, ıslah ile artırılmış olarak 4.500.000,00 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
    Davalı ... dışındaki diğer davalılar vekilleri ayrı ayrı davanın reddini istemiştir.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada mahkemece, iddia savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 10.06.2003-17.06.2003 tarihleri arasında davacı şirket hissedarlarından sermaye borcu olarak tahsil edilen 4.500.000 TL"nin, davacı şirketin ticari ilişki içerisinde bulunduğu, şirket hissedarları olan Telsim A.Ş, Rumeli Telekom A.Ş"ye aktarıldığı, YK üyesi ..., YK üyeliğinden 21.05.2003 tarihinde istifa ettiği, yerine 21.05.2003 tarihinde davalı İhsan ... seçildiği, 21.05.2003 tarihli 38 sayılı YK üyeliğine seçilmesine ilişkin kararda adı geçen davalının imzasının bulunduğu, bu şekliyle atama kararını kabul ve teyit ettiği, davalı İhsan ..."ın TTK"nın 315. maddesi hükmü gereğince YK üyesi seçildiği tarihte görev ve sorumluluğunun başladığı, TTK"nın 337 maddesi hükmü gereğince kendisinden önce gerçekleşen usulsüzlükleri denetçilere bildirmekle yükümlü olduğu, buna karşın bu yükümlülüğünü yerine getirdiğini ispat edemediği, davalının kusur ve sorumluluğunun bulunduğu
    anlaşıldığı gerekçesiyle 4.500.000,00 TL"nin 17/06/2003 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı İhsan ..."dan tahsiline, diğer davalılar yönünden mahkemece verilen red kararı kesinleştiğinden bu davalılar açısından yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 06/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi