Esas No: 2020/7473
Karar No: 2022/4263
Karar Tarihi: 31.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7473 Esas 2022/4263 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalının kambiyo senetlerine özgü takibe konu ettiği bononun sahte olduğunu ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ve takibin iptalini talep etmiştir. Davalı ise bonodaki imzanın davacının eli ürünü olduğunu belirterek davanın reddiyle %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir. Yapılan yargılama sonucunda, dava konu senedin 55.000 USD itibariyle geçerli olduğu, dava konu senedin 700.000 USD lik kısmı için haksız olarak takip yapıldığı, bonoda ki tahrifatın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Davalı vekili kararı temyiz etmiştir ancak temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu madde 119
- Ticari İşlemlerde Tağşiş ve Tahrifatın Önlenmesi Hakkında Kanun madde 5
- Türk Ticaret Kanunu madde 788
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 04.09.2020 tarih ve 2020/127 E. - 2020/201 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 31.05.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının kambiyo senetlerine özgü takibe konu ettiği bononun sahte olduğunu, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, taraflar arasında hiçbir ticari ilişkinin bulunmadığını, sahtecilik suçundan davalı hakkında ceza davası açıldığını, senedin tahrif edilmiş olduğunu ileri sürerek; 11.08.2005 tanzim, 01.02.2006 vade tarihli 755.000 USD bedelli senede dayalı icra takibi nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, % 60 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, bonodaki imzanın davacının eli ürünü olduğunu, iddianın yerinde olmadığını belirterek, davanın reddi ile % 40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, dava konu senedin 55.000 USD itibariyle geçerli olduğu, davaya konu senedin 700.000 USD lik kısmı için haksız olarak takip yapıldığı, bonoda ki tahrifatın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine 186.200,00 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili, kararı temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 47.697,45 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 31/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.