12. Hukuk Dairesi 2016/24819 E. , 2017/16036 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibinde, asıl borçlu şirketin, iflasın ertelenmesi davası kapsamında verilen tedbir kararı gereği rehinli malın satışının gerçekleştirilemeyeceğini ileri sürerek icra müdürlüğünden zorunlu takip arkadaşlığı gereği diğer borçlular yönünden de satışın durdurulmasını talep ettiği, müdürlükçe; ihtiyati tedbir kararı verilmeyen diğer borçlular hakkında işlemlerin devamına karar verilmesi üzerine, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu ve anılan müdürlük kararının iptal edilerek iflas erteleme davasında verilen ihtiyati tedbir kararının niteliği gereği ipotekli taşınmaz malikleri yönünden de sonuç doğuracağının tespiti ile ipotek konusu taşınmazın satışının durdurulmasını talep ettiği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2015/467 E. sayılı dosyası ile asıl borçlu şirket tarafından, İİK"nun 179. maddesinde düzenlenen iflas erteleme şartlarının oluştuğu nedeniyle açılan iflasın ertelenmesi davası kapsamında, anılan mahkemece, 12.08.2015 tarihli kararın (1) numaralı bendinde; "İflasın ertelenmesine ilişkin davada esas hakkında karar verilinceye kadar davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulüne" ve (3) numaralı bendinde; “Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplerde takibe konu rehinli mallar ile ilgili muhafaza tedbirlerinin alınması ve bu rehinli malların satışının ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine” şeklinde tedbir kararı verildiği görülmektedir.
Borçlu şirket hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başlanmasında ihtiyati tedbir kararına aykırı bir yön bulunmamaktadır. Mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı gereğince, ipotekli taşınmazın satışı gerçekleştirilemez ise de, burada çözümlenmesi gereken sorun, hakkında tedbir kararı verilen borçlu şirketin değil, hakkında tedbir kararı bulunmayan diğer borçlunun ihale konusu taşınmazın maliki olması halinde, satışın yapılıp yapılamayacağına ilişkindir.
İİK’nun 149. maddesinde; "İcra müdürü, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmiş ise ayrıca bunlara birer icra emri gönderir" hükmüne yer verilmiştir. Yine İİK.nun 150/ı maddesinde; "Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayri nakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi ... krediyi kullandıran tarafın başvurusu üzerine ve anılan maddede yazılı koşulların oluşması halinde "icra müdürü 149. madde uyarınca işlem yapar ..." hükmü yer almaktadır.
İİK"nun 149. maddesi içeriğinden, asıl borçlu ile ipotek veren arasında zorunlu takip arkadaşlığının bulunması nedeniyle haklarında birlikte takip yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. Şu halde, asıl borçlu hakkında iflasın ertelenmesi davası kapsamında verilen tedbir kararının, hem söz konusu kararın niteliği gereği, hem de zorunlu takip arkadaşlığı nedeniyle, ipotekli taşınmaz maliki yönünden de sonuç doğuracağının kabulü gerekir.
Temyize konu dosyada asıl borçlunun...Müh. Mak. Elek. Elek. San. Ve Tic. A.Ş. olduğu, ipotekli taşınmazın malikinin ise İbrahim ...olduğu görülmektedir. İpotekli taşınmazın maliki hakkında verilmiş ihtiyati tedbir kararı bulunmasa da, takip, asıl borçlunun borçlarından dolayı söz konusu şirket lehine verilen ipoteğe dayalı olarak başlatılmıştır.
Bu durumda, iflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir kararı gereğince ipotek konusu taşınmazın satışı gerçekleştirilemeyeceğinden, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.