4. Hukuk Dairesi 2010/2153 E. , 2011/2664 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/08/2007 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/12/2009 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davacılar vekili taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne ve miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazına gelince; dava, haksız eylem nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, taraflar vekillerince temyiz olunmuştur.
Adam öldürmeye tam teşebbüs, çehrede kalıcı iz bırakacak biçimde yaralama ve yağma suçlarından zarar gördüklerini belirten davacılar, bu olayların soruşturulması sırasında savsamalara ve kötüye kullanmalara (suiistimale) uğradıklarını, suç duyurusuna ilişkin dilekçelerinin dikkate alınmadığını, şikayet dilekçelerinin işleme konulmaması için diğer kurumlara yazılar yazan ilçe kaymakamı olan davalının kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu ileri sürerek, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemişlerdir.
Davalı ise, İstanbul Valiliğince hakkında soruşturma izni verilmemesine karar verildiğini, bu karara davacıların itirazının İstanbul Bölge İdaresince reddedildiğini, bütün eylem ve işlerinin yasal düzenlemelere uygun olduğunu, manevi tazminat isteğini haklı kılan bir olgu bulunmadığını belirterek, istemin reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Yerel mahkemece, 60 adet şikayet dilekçesi ve aynı nitelikteki başvurulara davalı kaymakam imzalı yazılarla ayrı ayrı yanıt verildiği ve bilgilendirildikleri halde aynı konularda başvurularını sürdüren davacılar hakkında, gereksiz yazışmalarla ilgili kurumları oyaladıkları, gereksiz yere işgücü ve harcamalara yol açtıklar gerekçesiyle suç duyurusunda bulunularak bundan sonra gönderecekleri şikayet dilekçelerinin işleme konulmamasını ve dikkate alınmamasını içeren yazının, davacıların hak arama özgürlüğünü kısıtlayıcı nitelikte olduğu gerekçesiyle, istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz olunmuştur.
Dosya içerisinde bulunan belge ve bilgilerden, davacıların 31.03.2005 günü uğradıkları silahlı saldırı nedeniyle yaralandıkları, 14.04.2005 günü Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilen soruşturma belgelerinin 2005/8767 sayısına kaydedildiği, davacıların 18.04.2005 ile 09.08.2006 günleri arasında TBMM"den, Bayrampaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü"ne kadar birçok kuruma toplam 60 adet dilekçe gönderdikleri, olay savcılık tarafından soruşturulduğu halde davacıların değişik idari kurumlara başvurularını sürdürdükleri, davalının da dava konusu edilen yazısında olayın adli nitelik kazanmasını gerekçe göstererek, davacıların bundan sonraki şikayet dilekçelerinin işleme konmaması ve haklarında suç duyurusunda bulunulması gerektiğini bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacıların yaşadığı saldırı olayı ile ilgili Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir soruşturma yürütüldüğünden soruşturmanın genişletilmesi, kanıtların toplanması ve varsa diğer isteklerini görevli Cumhuriyet Başsavcılığına iletmeleri gerekir. Davalının dava konusu edilen yazısı davacıların hak arama özgürlüklerini kısıtlayıcı nitelikte olmadığından onların kişilik haklarına saldırı da oluşturmaz.
Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA; davacıların tüm, davalının öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/03/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.