12. Hukuk Dairesi 2016/24986 E. , 2017/16029 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR :
BORÇLULAR : ...,...,...
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından 09.5.2016 tarihinde başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine karşı borçlular ...... A.Ş., ... Sigorta ... Ltd. Şti. ve ...Otomotiv ... A.Ş."nin, Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nde görülmekte olan iflasın ertelenmesi davasında verilen 30.12.2015 tarihli tedbir kararına dayanarak takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurdukları anlaşılmaktadır.
Şikayetçi borçluların istemlerine dayanak yaptıkları Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2015/1088 Esas ve 30.12.2015 tarihli ara kararı ile “davacı şirketler hakkında İİK.nun 206/1. fıkrasındaki alacaklar ile yukarıdaki maddedeki rehnin paraya çevrilmesi yönündeki düzenleme hariç olmak üzere tüm icra ve iflas yoluyla yapılan takiplerin HMK 389 ve devamı maddeleri gereğince bulunduğu hal ile durdurulmasına"" karar verildiği görülmektedir.
Takip tarihinden önce verilen tedbir kararı içeriği göz önünde bulundurulduğunda, borçlular aleyhine yeni takip yapılmasını engeller mahiyette bir hüküm ihtiva etmediği açık olduğu gibi, tedbir kararının borçlu şirketler hakkındaki takiplerin durdurulmasına matuf olduğu anlaşılmakla, bu halde, anılan tedbir kararı uyarınca icra takibinin durması gerektiği kuşkusuzdur.
Öte yandan; İİK"nun 179/b maddesinde belirtildiği üzere, erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanun"a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur. Ancak, icra müdürlüğü ve icra mahkemesince iflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir kararının kapsamı daraltılamaz ve yorumlanamaz. Bu durumda borçlu şirketler hakkında takip tarihinden önce iflasın ertelenmesine karar verilmesi halinde dahi, borçlu şirketler hakkında verilen ihtiyati tedbir kararı durdurmaya ilişkin ve iflasın ertelenmesi kararının hüküm kısmında da yeni takip yapılamayacağı yönünde bir düzenleme yoksa, ihtiyati tedbirin devamına karar verilmişse, mahkemece ihtiyati tedbir kararı yorumlanamayacağından, mahkemece salt İİK"nun 179/b maddesi gereğince takibin iptaline karar verilemez. Bu nedenle mahkemenin bu yöne ilişkin gerekçesi de doğru bulunmamıştır. Kaldı ki, somut olayda mevcut dosya kapsamında, borçlu şirketler hakkında verilmiş bir iflas erteleme kararına da rastlanmamıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile borçlu şirketler hakkındaki takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 06.06.2016 tarih ve 2016/481 E. - 583 K. sayılı kararının hüküm bölümünün 1 numaralı bendinde yer alan "iptaline" sözcüğünün karar metninden çıkarılmasına, yerine "durdurulmasına" sözcüğünün yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.