10. Hukuk Dairesi 2019/5117 E. , 2021/3959 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2014/449-2015/488
Dava, Kurum işleminin iptali ile 4/1-a kapsamında hizmetlerinin geçerli olduğu ve 4/1-a kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Yurt içinde 24.9.2010-30.9.2010 tarihleri arası 7 gün 4-1a hizmeti olan ve İsveç’te geçen süresi olan 5400 günü 4/1-a kapsamında borçlanan ve 1.2.2011 tarihli tahsis talebine Kurum tarafından 5.2.2014 tarihli yazı ile yurt dışında işsizlik parası aldığı gerekçesiyle reddedildiği, tekrar 12.3.2014 tahsis talebi ile yurtdışında 2012/aralık ayı itibariyle aylık bağlandığı iddiası ile 1.1.2013 tarihi itibariyle aylık bağlanmasını talep ettiği, Kuruma intikal eden 1.1.1973-31.12.2011 tarihleri arası yurtdışında çalıştığına ilişkin hizmet belgesine istinaden Kurum tarafından 4/1-a aktif siğortalılığının yurtdışı hizmetleri ile çakıştığı için yurtdışı borçlanması iptal edilerek 4/1-b aktarıldığı ve davacıya 1.4.2014 tarihinden itibaren 4/1-b aylık bağlandığı, kurum işleminin iptali ile 4/1-a kapsamında hizmetlerinin geçerli olduğu ve 4/1-a kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkin iş bu davanın açıldığı, Mahkemece, 5400 gün yurtdışı borçlanmasının 4/1-a kapsamında olduğu ve 1.4.2014 tarihinden itibaren aylık bağlanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yurtdışında çalışan Türk vatandaşlarının yurtdışında geçen hizmetlerinin borçlandırılarak, ülkemiz sosyal güvenlik mevzuatında malullük, yaşlılık ve ölüm hallerinde Türkiye’de geçmiş hizmet gibi değerlendirilmesini sağlamak amacıyla kabul edilen 3201 sayılı Kanun hükümleri uyarınca borçlandırılan sürelere dayalı olarak hangi şartlarda aylık bağlanacağı anılan Kanunun 6"ncı maddesinde belirlenmiştir. Tahsis yapılabilmesi için aranan koşullardan birisi, yurda kesin dönülmüş olmasıdır.
Kesin dönüşün, aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesini, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almamaları durumunu ifade ettiği; “sosyal sigorta ödeneği” deyiminden, çalışma yaşamı süresince karşılaşılan hastalık, iş kazası, meslek hastalığı veya işsizlik gibi riskler nedeniyle iş göremezlik veya işsizlik gibi adlar altında yapılan ödeneklerin amaçlandığı; “sosyal yardım ödeneği” ibaresinin ise bulunulan ülke mevzuatı kapsamında, geçimlerini sağlayacak hiçbir gelirleri olmayan veya mevcut gelirleriyle geçimlerini sağlamakta güçlük çeken kişilerin asgari geçim düzeyi ile sınırlı olmak üzere geçimlerinin sağlanması amacıyla kamu Kurum ve kuruluşları tarafından muhtaçlık durumuna ve süresine göre ödenen, ikamet şartına bağlı nakdi yardımlar anlamını taşıdığı kabul olunmaktadır.
Bu bağlamda, 3201 sayılı Kanunun 6. maddesi gereğince, borçlanılan süreler gözetilerek yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için, yurtdışındaki çalışma veya çalışmaya dayalı yardım ilişkisinin sona ermesi gerekmekte olup; celp edilen 6.5.2013 tarihli çalışma belgesinde (1973-1979) (1981-1984) (1986-1990) (1992-2011) 36 yıl hizmet, 1.7.2019 tarihli çalışma belgesinde (1973-1979) (1981-1984) (1986-1990) (1992-2017) 42 yıl hizmetinin olduğunun belirtildiği, çalışma belgesinin tarihlerin ayrıntılı olmadığı, bu bağlamda mahkemece, giriş-çıkış ve yurtdışı sigortalılık süreleri tarih ve dönem olarak ayrıntılı ve bağlanan yurtdışı aylığının niteliğinin belirtildiği çalışma belgesi celp edilerek, borçlanmanın 4/1-a ve 4/1-b olduğu hususu belirlenip sonucuna göre karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.