Esas No: 2021/314
Karar No: 2022/4301
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/314 Esas 2022/4301 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/314 E. , 2022/4301 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 25.02.2020 tarih ve 2018/356 E- 2020/56 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin reddine-kabulüne dair Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce verilen 20.11.2020 tarih ve 2020/835 E- 2020/922 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı- karşı davalı vekili; 2013/02672 sayılı "temizlik aparatı parçası" adlı tasarımın müvekkili adına tescilli olup, tasarıma konu mamülün gerek yurtiçi gerekse yurtdışında geniş bir piyasaya hakim olduğunu, davalının ise müvekkiline ait bu tasarımı taklit ederek satışa sunduğunu, bu şekilde müvekkilini maddi ve manevi zarara uğrattığını, ayrıca müvekkilinin, ticari ilişkide bulunduğu şahıslara da satıldığının öğrenilmesi üzerine, bu durumun tespiti için Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2018/17 Değişik iş numaralı dosyası ile endüstriyel tasarıma tecavüzün tespiti amacıyla delil tespiti yapıldığını, davalıya ait işyerinde müvekkilden taklit ettiği 5.000 adet hazır mamülün bulunduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, davalı tarafın müvekkile ait tasarım haklarına tecavüz ettiğinin ortada olduğunu ileri sürerek, davalı tarafın tecavüz oluşturan eylemlerinin durdurulmasına, önlenmesine, davalının üretime elverişli malzemelerinin tedbiren muhafaza altına alınmasına, imhasına, hükmün ilanına, 6769 sayılı Kanun 151. maddesi uyarınca hesaplama yapılarak şimdilik 1.000.- TL maddi tazminatın ayrıca şimdilik 15.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin tespit edildiği 16/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, delil tespiti, ref tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş.
Karşı davada; aleyhine açılan hükümsüzlük davasının reddini savunmuştur.
Davalı- karşı davacı vekili; tespit raporunun hatalı ve yanlış düzenlendiğini, bilirkişi tasarım konusu ile aynı veya benzer olmayan temizlik aparatlarını benzer olarak değerlendirdiğini, 2013/02672 sayılı tasarım konusu olan temizlik aparatında plastik monteleme olmayıp, metal ve tek yapıdan oluşan bir temizlik aparatı söz konusu olduğunu, dolayısıyla tasarım konusu ile bizim plastik montelenmiş başları olan temizlik aparatlarının birbirine kesinlikte benzemediğini, tasarıma tecavüzün söz konusu olmadığını, ayrıca davacının tasarım belgesi ile koruduğunu söylediği söz konusu ürünün tasarım tescili konusu olmasının da mümkün olmadığını, davacı hükümsüz olan ve ürettiği ürünlerle benzer olmayan tasarım konusu olduğunu idda ettiği ürünlere dayalı tazminat talep edemeyeceği gibi bu konuda herhangi bir ihtiyati tedbir uygulanmasının da mümkün olmadığını, davanın reddini savunmuş karşı davasında ise; dava konusu tasarıma ilişkin daha önce 2005 yılında faydalı model belgesi alınmış olduğunu, ancak hükümden düşmesi ile bu kez 02/04/2013 tarihinde tasarım tescil talebinde bulunduğunu, ancak kamuya sunmadan itibaren 12 ay içinde tescil belgesi alması gerektiğini, dolayısıyla dava konusu tasarımın tescil edilmeden çok önce kamuya sunulduğunu, bu durumda yenilik ve ayrıtedicilik vasfı bulunmayan tasarımın korumadan yararlanamayacağını, davacı tasarımının tescilinin mutlak yenilik ilkesine aykırı olduğunu ve bu nedenle hükümsüz kılınması gerektiğini ileri sürerek, dava konusu tasarımın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl dava yönünden, davacı/karşı davalının tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet iddiasına dayanak gösterdiği 2013/02672 sayılı tasarımın hükümsüz kılınması halinde, davalı/karşı davacının tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinden söz edilemeyeceği, karşı dava yönünden, davacı-karşı davalı tarafından 2005/03101 Y no ile daha önce 03/08/2005 tarihinden itibaren tescil edilmiş olan "Kendinden Burgulu Sap" başlıklı faydalı model konusu ürünün birbirinin aynısı olduğu, bu nedenle 6769 sayılı SMK'nın 57/1 maddesi uyarınca söz konusu tasarımın, endüstüriyel tasarım tescil başvurusundan önceki rüçhan tarihinden de önce 21/10/2005 tarihinde Tarifinin yayınlanması suretiyle kamuya sunulmuş olduğu, bu durumda söz konusu ürüne ilişkin tasarım tescili için başvuru tarihi olan 02/04/2013 tarihinden çok önce kamuya sunulmuş olması nedeniyle yenilik özelliğine sahip olmadığı ve hükümsüzlük koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, karşı davanın kabulü ile davacı-karşı davalı adına tescilli 2013/02672 sayılı tasarımın yeni ve ayırt edici olmaması nedeniyle hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, asıl davanın ise, dava konusu tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmiş olması nedeni ile, hükümsüzlük kararı geçmişe etkili sonuç doğuracağından ve baştan itibaren tasarım geçersiz hale geleceğinden tasarıma tecavüz, maddi ve manevi tazminat şartlarının oluşmaması nedeniyle asıl davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı/karşı davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden; ilk derece mahkemesi tarafından somut olayın özelliklerine uygun, denetlenebilir temin edilen bilirkişi heyetleri raporları, toplanan deliller ve mahkeme gerekçesine göre asıl davanın reddine, karşı davanın ise kabulüne yönelik kurulan hükümde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacı/karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı/karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden ise, karşı davanın kabulüne asıl davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen hükmün 8. fıkrasında davacı/ karşı davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı karşı davacıdan alınmasına yönelik hüküm yerinde görülmediği, ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davalı/karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak, karşı davanın kabulü ile karşı davalı adına tescilli 2013/02672 sayılı tasarımın yeni ve ayırt edici olmaması nedeniyle hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
1- Asıl dava, endüstriyel tasarıma vaki tecavüzün önlenmesi ve tazminat, karşı dava ise, endüstriyel tasarımın yeni ve ayırtedici olmaması nedeniyle hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davacı- karşı davalı adına 03/05/2005 tarihinden itibaren geçerli olan 2005/03101 numaralı faydalı model belgesine konu “Kendinden Burgulu Sap” başlıklı ürün ile yine davacı-karşı davalıya ait dava konusu olan 2013/02672 sayılı tasarımın birbirinin aynısı olduğu gerekçesiyle karşı davanın kabulü ile tasarımın hükümsüzlüğüne ve tasarım hükümsüz kılındığından, tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerden söz edilemeyeceği gerekçesiyle de asıl davanın reddine karar verilmiş, bu karar taraf vekillerince istinaf edilmekle, Bölge Adliye Mahkemesince asıl dava yönünden başvurunun esastan reddine, karşı dava yönünden ise yargılama giderlerine ilişkin olarak yeniden hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ancak, 551 sayılı KHK'nın 154.maddesi uyarınca, faydalı model belgesi yeni ve sanayiye uygulanabilir bir buluşu, endüstriyel tasarım belgesi ise 554 sayılı KHK'nın 5,6 ve 7. maddesine göre, yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olmak koşuluyla, bir ürünün tümü veya bir parçası veya üzerindeki süslemenin, şekil, biçim, renk, doku, malzeme veya esneklik gibi insan duyuları ile algılanan çeşitli unsur ve özelliklerinin oluşturduğu bütünü, başka bir deyişle ürünün dış görünüm özelliklerini ifade eden tasarımı korur. Ayrıca mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde; davalı-karşı davacının tespite sunulan ikinci çeşit ürününü üretip satmasının davacı adına tescilli tasarıma tecavüz teşkil ettiği belirtilmiştir. Bu itibarla mahkemece, faydalı model belgesi ile endüstriyel tasarım belgesinin fonksiyonlarının farklı olduğu ve yine birbirinden farklı nitelikli sınai haklar üzerinde koruma sağladıkları dikkate alınmaksızın ve yalnız davacı-karşı davalının buluşu için aldığı 03/05/2005 tarih ve 2005/3101 sayılı faydalı model belgesinden hareketle, yine davacı-karşı davalının 2013/02672 sayılı tasarımının hükümsüzlüğüne karar verilmesi ve karşı davaya bağlı olarak davacı-karşı davalının asıl dava yönünden 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında KHK’den kaynaklanan talebinin reddi doğru değildir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı-karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı-karşı davalı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1.maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacı-karşı davalıya iadesine, 01/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.