Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7483
Karar No: 2022/4273
Karar Tarihi: 01.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7483 Esas 2022/4273 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı bankadaki hesabından bilgisi dışında sahte imza ile başka bir hesaba para transferi yapıldığını iddia ederek zararının tazminini talep etti. İlk derece mahkemesi davanın reddine karar verdi. Ancak istinaf sonucu Bölge Adliye Mahkemesi, bankanın güven kurumu olması nedeniyle sahtecilikle yapılan para transferinden sorumlu olacağına ve davacının istinaf talebinin kabul edilerek davanın kabul edilmesine hükmetti. Temyiz yoluyla ise kararın bozulmasına karar verildi ve davanın reddine hükmedildi.
Kanun Maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/2. maddesi.
11. Hukuk Dairesi         2020/7483 E.  ,  2022/4273 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 06.06.2018 tarih ve 2014/61 E- 2018/455 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 09.07.2020 tarih ve 2018/2468 E- 2020/696 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 31.05.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ve davalı ...Ş. vekili Av.... ile ihbar olunan vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankadaki hesabından 11/11/2008 tarihinde bilgisi dışında sahte imza ile başka bir hesaba 588.627,00 TL havale edildiğini, bu işlemden dolayı müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek işleyecek avans faizi ile birlikte aktarılan paranın müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davanın hukuka ve maddi gerçekliğe aykırı olduğunu, paranın yüklü bir miktar olması nedeniyle kişinin bu durumu bilmemesinin mümkün olmadığını, paranın davacıya ait olmadığını, sadece bu paranın çok kısa bir süre için şeklen davacı adına açılmış olan ancak yapılan işlemlerden ve davacının beyanlarından anlaşıldığı üzere boşanmadan önce ticaretle uğraşan eski eşiyle birlikte kullanmakta olduğu hesaba aktarıldığı savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu hesabın davacıya ait olduğu, 11/11/2008 tarihinde bu hesaptan davacının eşi tarafından müşterek çocuklarının hesabına dava konusu paranın havale edildiği, bu hesaba değişik tarihlerde paralar yatırılarak çekildiği, hesaptaki paranın değişik tarihlerde üçüncü şahıslara havale edildiği, bu paranın davacının hesabına dönmediği, havale işlemindeki dayanak belgedeki imzanın davacıya ait olmadığı, işlemin davacının daha sonra boşandığı eşi tarafından yapıldığı, davacının davaya konu işlemin yapıldığı 2008 yılından davanın açıldığı 2013 yılına kadar 5 yıl içerisinde işlemden haberdar olmamasının mümkün olmadığı, işlemlere icazet verdiği ve işlemleri benimsediği anlamına geldiğinden bilgisi, rızası ya da icazeti dışında meydana gelmiş bir işlem ve oluşmuş bir zarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; güven kurumu olan banka mevduat sahiplerine karşı en ufak kusurundan bile sorumlu olduğundan sahtecilikle davacının hesabından çıkartılan tutardan sorumlu olacağı, havale tarihi 11/11/2008 ve dava tarihinin de 05/11/2013 olduğu dikkate alındığında zaman aşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne, 588.627,00 TL'nın 11/11/2008 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, davacının rızası dışında sahte imza ile hesabından başka hesaba havale yapıldığı iddiasına dayalı zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı banka nezdinde bulunan davacı hesabından 11/11/2008 tarihli talimatı ile ... ...adına havale yapılmış olup, talimat altındaki imzanın davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Havale işleminin davacının daha sonra boşandığı eşi ... tarafından yapıldığı da sabittir. Davacı yan, belgede sahtecilik iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında verdiği beyanında, hesabında bu miktarda para olduğunu bilmediğini bu durumu daha sonra öğrendiğini ifade etmiş; ancak 03/12/2014 tarihli beyanında ise hesapta parayı çocuklarının eğitimi için biriktirdiğini belirtmiştir.
    Havale işleminin yapıldığı hesap davacı ile ...’ın reşit olnayan müşterek çocukları ... ...’a ait olup, ... ...’ın hesabındaki paranın vadeli hesapta değerlendirildiği, havale miktarının kaçırılması ya da ikmal edilmesinin söz konusu olmadığı, paranın yine davacının tasarrufunda bulunan başka bir hesaba aktarıldığı, bu durumda davacının zarara uğramasından söz edilemeyeceği ve zarar iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf isteminin kabulü ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 01/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi