Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/7347 Esas 2016/2296 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7347
Karar No: 2016/2296
Karar Tarihi: 25.02.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/7347 Esas 2016/2296 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/7347 E.  ,  2016/2296 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalının maliki ve sürücü olduğu araç ile davacının yolcu olarak bulunduğu aracın kazası sonucu davacının kolundan ağır yaralandığını, davalının kazada asli kusurlu olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davalının kusurunun bulunmadığını, istenen tazminatın fahiş olduğunu, avans faizi talebinin yasal olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
    1-Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek
    ....

    miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekir. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Somut olayda, davacının yaralanma derecesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihine göre paranın alım gücü gibi nedenler dikkate alındığında, davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup, daha fazla manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.