3. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2125 Karar No: 2017/11860 Karar Tarihi: 13.09.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/2125 Esas 2017/11860 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2016/2125 E. , 2017/11860 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
7201 Sayılı Tebligat Kanununun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Kanunun 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. 7201 Sayılı Kanunun 21. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin kanun gerekçesinde, 21/1. maddeye göre bilinen en son adrese çıkartılan tebligattan sonuç alınamazsa, 10. madde gereği adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak başkaca araştırma yapılmaksızın o adrese tebligat çıkarılacağı açıklanmıştır. Muhatap o adreste hiç oturmamış ya da adresten ayrılmış dahi olsa tebligat iade edilmeyecek, 21/2. madde gereğince işlem yapılacaktır. Bunun yapılabilmesi için de tebligatı çıkaran merciin, adresin, adres kayıt sistemindeki mernis adresi olduğunu tebliğ evrakında belirtmesi gerekmektedir. Tüm bu açıklamalar doğrultusunda, kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak (bilinen bir adresi yok ise adres kayıt sistemindeki adresi esas alınarak) Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa adres kayıt sistemindeki adresine buna ilişkin şerh de düşülerek 21/2. madde uyarınca tebligat çıkartılmalıdır. Gerekçeli kararın ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin, doğrudan davalının adres kayıt sistemine kayıtlı adresine buna ilişkin şerh de düşülerek Tebligat Kanunu 21/2. maddesine göre yapıldığı anlaşıldığından, davalıya yapılan tebliğ işlemi usulsüzdür. Hal böyle olunca mahkemece; gerekçeli kararın ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin, davalı tarafa tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.