14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/15452 Karar No: 2020/4186 Karar Tarihi: 30.06.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/15452 Esas 2020/4186 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/15452 E. , 2020/4186 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.04.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkindir. Davacı vekili, 4384 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde bulunan 17/06/1997 tarih ve 2655 yevmiye nolu "... Belediyesince hibe işlemleri tamamlanıncaya kadar herhangi bir işlem yapılmaması" şeklindeki şerhin davacı yönünden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Bilindiği üzere, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 285. maddesinde bağışlama sözleşmesi “bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşme” olarak tanımlanmış, 290. maddesinde de koşullu bağışlamaya yer verilmiş buna göre; “bağışlamanın bir koşula bağlanarak” yapılabileceği ifade edilmiştir. 288. maddesinde “bir taşınmazın veya taşınmaz üzerindeki ayni bir hakkın bağışlanması sözü vermenin geçerliliği ancak resmi şekilde yapılmış olmasına bağlıdır”, “şekle uyulmaması sebebiyle geçersiz olan bağışlama sözü verme, bağışlayan tarafından yerine getirildiğinde elden bağışlama hükmündedir. Ancak geçerliliği resmi şekle bağlanmış olan bağışlamalarda bu hüküm uygulanmaz,” düzenlemesine yer verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 705. maddesine göre de taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur.Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır. Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706. maddesinde de taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olması resmi şekilde düzenlenmiş olmalarına bağlıdır düzenlemesine yer verilerek taşınmaz mülkiyetinin devri amacıyla yapılan sözleşmelerin resmi şekilde yapılmasının geçerlilik şartı olduğu açıkça ifade edilmiştir. Somut olayda : Davacı 25.07.1996 tarihli adi yazılı belge ile A adası 2 nolu parseldeki hisselerini belediyeye bağışladığını beyan etmiş ise de TBK"nun 288. maddesi “bir taşınmazın veya taşınmaz üzerindeki ayni bir hakkın bağışlanması sözü vermenin geçerliliği ancak resmi şekilde yapılmış olmasına bağlıdır”, hükmü gereğince geçerli bir bağışlama sözünden bahsedilemez. Mahkemece davanın bu nedenle kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru değil ise de; davanın kabulü, sonucu bakımından doğru olduğundan HUMK’nun 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek belirtilen gerekçe ile onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesinin yukarıdaki şekilde DEĞİŞTİRİLEREK DÜZELTİLMİŞ bu gerekçe ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.