1. Hukuk Dairesi 2021/9829 E. , 2021/7922 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusu esastan reddedilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairece; "… dava değerinin (28.000-TL) 2016 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 40.000,00 TL’nin altında kaldığı anlaşıldığından davacının temyiz isteminin değerden REDDİNE..." karar verilmiş, ilk derece mahkemesince kararın 18.10.2018 tarihinde kesinleştiğine dair şerh verilmesi üzerine davacı vekili tarafından mahkemeye erişim hakkının engellenmesi nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına dair Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunulmuş, Anayasa Mahkemesinin 25.02.2021 tarihli 2018/36896 numaralı kararı ile taşınmazın keşfen saptanan değerinin 100.000,00 TL olduğu, bölge adliye mahkemesince yapılan incelemede taşınmazın gerçek değerininin tapuda ve dava dilekçesinde belirtilen 28.000,00 TL’nin üzerinde olduğundan edimler arası oransızlık nedeniyle objektif unsurunun gerçekleştiği ancak subjektif unsurun geçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddedildiği, bu durumda Dairece dava değerinin 28.000,00 TL olarak Dairece kabul edilmesinin kanuni dayanağı bulunmadığı gerekçesiyle başvurucunun başvrusunun kabulü ile mahkemeye erişim hakkının engellendiğine ve ihlalin sonuçlarının kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak amacıyla Daireye gönderilmesinin saklanması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, dosya Daireye gönderilmiş olmakla önceki karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edildiğinden dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, aşırı yararlanma (gabin) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu ... parsel sayılı taşınmazını torununun eşi olan davalıya satış suretiyle devrettiğini, işlem tarihinde 89 yaşında olup yaşı itibariyle aldatılmaya müsait olduğunu, davalınında bu durumu bilerek hile ve desiselerle taşınmazın adına tescilini sağladığını, taşınmazını satması için bir neden bulunmadığını, taşınmazın gerçek değeri ile satış işleminde gösterilen değer arasında fahiş fark bulunduğunu, aşırı yararlanma (gabin) olgusunun tüm unsurlarıyla gerçekleştiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, satış işleminin gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, dava konusu taşınmazın satış bedeli ile keşfen belirlenen gerçek değeri arasında oransızlık bulunması nedeniyle objektif unusurun gerçekleştiği, ne var ki somut olayda; darda kalma, tecrübesizlik, düşüncesizlik hallerinin bulunmadığı, davalının ise yararlanmak, sömürmek kastını taşımadığı anlaşılmakla sübjektif unsurun gerçekleşmediği gerekçesiyle istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK"nın 55. maddesinde ""Taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir."" hükmü düzenlenmiştir. Dava sırasında taraflardan birinin ölümü halinde taraf teşkilinin sağlanması kamu düzenine ilişkin olup davanın her aşamasında hakim tarafından re’sen nazara alınması gereken bir olgudur ve temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re"sen gözetilmesi gereklidir.
Ayrıca, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi gerektiğini hükme bağlamıştır. 492 sayılı Harçlar Kanunun 32.maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağı vurgulanmıştır. Aynı Yasanın 30. maddesinde ise; "Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır."" düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda, davanın 28.000 TL değer gösterilmek suretiyle açıldığı, dava tarihi itibariyle keşfen taşınmazın değeri 100.000,00 TL olarak belirlendiği, mahkemece keşfen belirlenen 100.000 TL üzerinden eksik harcın tamamlattırılması için davacıya Harçlar Kanunu 30 ve 32. maddelere uygun süre verilmediği ve davacı ...’in Anayasa Mahkemesine başvuru yaptıktan sonra 18.05.2019 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, taraf teşkilinin sağlanması zorunlu bulunduğundan, öncelikle dava sırasında ölen davacı ...’in "ın tüm mirasçılarının tespit edilerek HMK 55. Madde gereğince işlem yapılması, bundan sonra keşfen belirlenen değer üzerinden eksik harcın tamamlattırılması için davacı tarafa Harçlar Kanununun 30 ve 32. maddelere uygun süre verilmesi, süresi içinde harcın tamamlanması halinde işin esasının incelenerek yeniden bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru değildir.
Davacının değinilen yönden yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 Sayılı HMK’nin 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15/12/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.