8. Hukuk Dairesi 2019/901 E. , 2019/2573 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 15.11.2018 tarihli ve 2018/9411 Esas, 2018/18711 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davalı ... vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Dava dilekçelerinde, davacının ..."da kurulu .... Vakfı"nın galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istenmiş; Mahkemece, davanın kabulü ile davacının galleye müstehak vakıf evladı olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Davanın kabulüne dair verilen kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 15.11.2018 tarihli ve 2018/9411 Esas, 2018/18711 Karar sayılı ilamı ile onanmasına dair kararının davalı ... vekili tarafından düzeltilmesi istenildiğinden dosya yeniden incelenmiştir.
Dava, vakfın gelir fazlasından faydalanma amacına yönelik galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
5737 sayılı Vakıflar Kanunu"nun 3.maddesinde, mülhak vakıf mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi"nin yürürlük tarihinden önce kurulan, yönetimi vakfedenlerin soyundan gelenlere şart edilen ve bu kişiler tarafından yönetilen vakıflar olarak tanımlanmıştır.
Vakıflar Kanunu ve Vakıflar Yönetmeliğine göre, galle fazlası evlada şart kılınan mazbut ve mülhak vakıflarda vakfedenin soyundan gelen ve bu nedenle vakfın gelirinden (gallesinden) yararlanma hakkına sahip olan kişiler için öncelikle dava açılması ve bu haklarının dava ile tespit edilmesi aranmıştır. Uygulamada bu dava, vakıflarda evladiye davaları, vakıf evladı ya da galleye müstehak evlat olduğunun tespiti davası şeklinde isimlendirilmiştir. Belirtmek gerekir ki vakıf evladı kavramı daha çok, vakfedenin çocukları ya da alt soyundan gelenler için kullanılan bir kavram olup, vakfedenin akrabaları ya da vakıftan yararlanan ismi ile belirtilmiş kişileri kapsamamaktadır.
Vakfın geliri üzerinde hak sahibi olduğuna ilişkin davayı, vakfiye uyarınca galleden yararlanma hakkı olan, yani vakfeden ile soybağı olan ya da soybağı olmasa bile galleden kendisine pay özgülenen diğer kişiler açabilir.
Galle fazlası evlada şart kılınan vakıflarda, galle fazlasının alınabilmesi için açılan davada öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Yani bu tür davalarda incelenecek ilk husus; davacı ile vakfeden arasında iddia edildiği üzere kan bağı yolu ile soybağı mevcut olup olmadığı, eğer soybağı kurulabiliyorsa ikinci aşamada vakfiyelerde galle fazlası için öngörülen şartların somut olayda davacı yönünden gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması olacaktır.
Bir vakfın evladı olunabilmesi için vakfın kurucusuna kadar soybağının götürülmesi zorunlu olmayıp, daha önceden kesinleşmiş mahkeme kararı ile evlat olduğuna karar verilen kişilerle veya 1943 tarihli Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararına göre tevliyeti evlada bırakılan vakıflarda mütevellilik yapan kişilerle yöntemince kanbağı ilişkisinin kurulması yeterlidir. Dolayısı ile idarenin (... veya Mülhak Vakıf Yönetiminin) tek taraflı olarak evlat listesine yaptığı dayanaksız bir kayıt yeterli olmayıp, açıkça galle fazlasını almaya hak kazanıldığını gösterir bir mahkeme ilamına dayalı olarak vakıf evlat listesine eklenen kişiler, daha sonra açılacak vakıf evlatlığı davalarında kesin hüküm olmasa da güçlü delil olarak değerlendirilebilecektir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; galle fazlası için vakfiyede öngörülen şartların incelenmesinden önce davacı ile vakfeden Şeyhülislam Hamit Efendi arasında kan bağına dayalı olarak soybağı kurulmasının üzerinde durulması gerektiği, davacı ile vakıfta daha önce görev yapan mütevelliler arasında bağ kurulamadığı için 1943 tarihli Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararının somut olayda uygulama yeri olmadığı gibi hükme esas alınan bilirkişi Dr. ... İnan"ın raporunda davacı ile vakıf arasındaki soybağının, 1963 yılı galle fazlası dağıtım listesinde ismi yer alan davacının dedesi... ile kız kardeşi ... Kutlu ile davacının babası Refah Kutlu"nun vakıf evladı olduğu varsayımı üzerinden kurulduğu, galle fazlası dağıtım listesine dayanak mahkeme kararı bulunmadığı gibi iş bu listelerin ne şekilde oluşturulduğunun belli olmadığı da dikkate alınarak mevcut delil durumuna göre vakıf ile davacı arasında kan bağı yolu ile kurulmuş soybağının yöntemince kurulamadığı bu defa ki inceleme sonucu anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru görülmeyerek hükmün bozulması gerektiğinden onama kararının kaldırılarak hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 15.11.2018 tarihli ve 2018/9411 Esas, 2018/18711 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle 6100 Sayılı HMK"nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine 12.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.