Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/43819
Karar No: 2016/6033
Karar Tarihi: 10.03.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/43819 Esas 2016/6033 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/43819 E.  ,  2016/6033 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
    (İş Mahkemesi Sıfatıyla)
    Dava Türü : İşe iade

    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Davacı vekili, davacının iş akdine geçerli bir neden bulunmaksızın son verildiğini öne sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..... vekili, davacının istifa ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, cevap süresinde her ne kadar davalı vekili tarafından cevap dilekçesi sunulmuş olsa da davalının verilen kesin süreden sonra vekili aracılığıyla işçinin işyeri şahsi dosyasını göndermiş olduğu, davalının, davacının dosyasını vekiline gönderdiği halde mahkemeye sunmaması durumunun davalının kötüniyetli olduğunu gösterdiği, dosyaya sunulan belgelerin eksiksiz olduğuna dair mahkemede olumlu bir kanaat oluşmadığı, istifa dilekçesinin şablon bir yazı olduğu ve altına davacı adına imza atıldığı, dosya içerisine sunulan diğer belgelerin de şablon şeklinde olduğu ve Türkiye"de işyerinde işe başlayan işçilere işe başlarken belgelerin okunmasına izin verilmeksizin şablon şeklinde oluşturulan belgelerin imzalatırıldığı, dosyaya sunulan belgelere itibar edilmeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının şirket ortaklığına işe iadesine, işe iadenin mali sonuçlarından davalının sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
    Adi ortaklığın kendisine ait bir tüzel kişiliği mevcut olmadığından davada taraf olma ehliyeti yoktur. Bir başka ifade ile adi ortaklığın dava ve takip ehliyeti olmadığı gibi, ona karşı da dava açılamaz. Bu bağlamda adi ortaklığa karşı açılacak davalar adi ortaklığın kendisine karşı değil dava konusunun paradan başka bir şey olması halinde ortaklığı oluşturan ortakların tamamına, dava konusunun para olması halinde ise ortaklar arasında müteselsil sorumluluk esası geçerli olduğundan ortaklardan biri ya da birkaçı aleyhine yöneltilmelidir. Hal böyle olunca ve özellikle adi ortaklığı ait olan işyerindeki iş akdine dayalı çalışma nedeniyle işe iade istemiyle açılan davanın konusunun paradan başka bir şey olduğunun belli bulunmasına göre davanın adi ortaklığın ortaklarının tamamına karşı açılması gerekir.
    Aynı yönde Hukuk Genel Kurulunun 08.10.2003 tarih ve 2003/12-574-564 sayılı kararında vurgulandığı üzere ortak girişim iki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişinin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri bir ortaklık türü olup bu ortaklığın tek başına tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Ortak girişimin tüzel kişiliği olmadığından ve dava dilekçesinde her iki şirketin gösterilmesi ve dava dilekçesinin ortak girişimi oluşturan her iki şirkete karşı ayrı ayrı tebliğ edilmesi, taraf teşkilinin sağlanması gerekir.
    Davacı dava dilekçesinde husumeti sadece ...... "ye yöneltmiştir. Dosyada bulunan belirsiz süreli iş akdi, işten ayrılış bildirgesi vs.. gibi belgelerden son alt işverenin ...... ve ...... iş ortaklığı olduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, resen şirket ortaklığı adına iş sözleşmesinde belirtilen adrese dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmiş, davaya ...... cevap vermiştir.
    Ancak, davacının şirket ortaklığını oluşturan ..... "ye yönelik açılmış bir davası bulunmamaktadır. Kaldı ki, Mahkemece dava dilekçesi ortak girişimi oluşturan her iki şirkete ayrı ayrı tebliğ edilmemiş, bu şirketler karar başlığında ayrı ayrı ve tam ünvanlarıyla gösterilmemiş ve ..... "ye cevap dilekçesi ve delillerini sunması için imkan tanınmamıştır.
    Mahkemece öncelikle son alt işveren olan iş ortaklığını oluşturan şirketlerden ....."ye, davanın teşmili için davacı tarafa süre verilmeli, verilen süre içinde, dava iş ortaklığını oluşturan bu şirkete teşmil edilirse ....."ye dava dilekçesi ve ekleri yöntemince tebliğ edilmeli ve cevap dilekçesi ve delillerini sunması için bu şirkete imkan tanınmalı, aksi halde dava sıfat yokluğundan reddedilmelidir.
    Mahkemece taraf teşkili usulüne uygun şekilde sağlanmadan hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    2-Kabule göre de; taraf arasında fesih tarihinde son alt işverenin işyerinde 30 veya daha fazla işçi çalıştırıp çalıştırmadığı da uyuşmazlık konusudur.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 18.maddesinin birinci fıkrasına göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerinde çalışmak gerekir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan sayısı bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir. İşçi sayısına ilişkin bu hüküm nispi emredici olduğundan, daha az işçi sayısını öngören sözleşme hükümleri geçerli kabul edilmektedir.
    Otuz işçi sayısının belirlenmesinde fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarih itibariyle belirli-belirsiz süreli, tam-kısmi süreli, daimi-mevsimlik sözleşmelerle çalışan tüm işçiler dikkate alınır.
    Somut olayda, mahkemece fesih tarihi itibariyle son alt işveren olan iş ortaklığınca otuz veya daha fazla işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı ve dolayısıyla davacının işgüvencesi kapsamında kalıp kalmadığı araştırılmadan hüküm kurulması da isabetsiz olup ayrı bir bozma nedenidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ......"nin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı şirkete iadesine, 10.03.2016 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi