Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5397
Karar No: 2016/7600
Karar Tarihi: 05.05.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/5397 Esas 2016/7600 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/5397 E.  ,  2016/7600 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava, hacizlerin kaldırılması ve aylıklardan yapılan kesinti tutarlarının geri ödenmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.


    Dava dışı işveren ...’nın sigorta prim borçları nedeniyle anılan Kooperatifin temsil ve ilzama yetkili muhasip üyesi olan davacının dairesi ve almakta olduğu yaşlılık aylığı üzerine davalı Kurumca haciz konulması üzerine açılan işbu davada verilen red kararının Dairemizce gerçekleştirilen temyiz denetiminde bozulduğu, 29.01.2015 gün ve 818/1545 sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada bu kez istemin aynen hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesinde, sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın 1. fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen tüzel kişiliğe sahip işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkililerinin Kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 88/20. maddesinde, Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise tüzel kişiliğe sahip işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile yasal temsilcilerinin Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, anılan Kanunun 93/1. maddesinde, bu Kanun gereğince sigortalıların gelir, aylık ve ödeneklerinin, 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemeyeceği, bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin istemlerin, borçlunun muvafakati bulunmaması durumunda, icra müdürü tarafından reddedileceği, 6183 sayılı Kanunun Mükerrer 35. maddesinde, tüzel kişilerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacaklarının, yasal temsilcilerin kişisel mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği, kamu alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda yasal temsilcilerin farklı kişiler olmaları durumunda bu kişilerin, kamu alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulacakları belirtilerek sorumluluk ve hacze ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.
    Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesinde, ödeme süresi içinde ödenmeyen kamu alacağının tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı bildirilerek cebren tahsil şekilleri arasında, kamu borçlusunun borcuna yetecek miktardaki mallarının haczedilerek paraya çevrilmesine yer verilmiş, 55. maddesinde, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir “ödeme emri” ile tebliğ olunacağı, ödeme emrinde borcun asıl ve ferilerinin mahiyet ve tutarlarının, nereye ödeneceğinin, süresinde ödenmediği veya mal bildiriminde bulunulmadığı takdirde borcun cebren tahsil olunacağının yazılı bulunacağı, 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği ya da zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itirazda bulunabileceği açıklanmıştır.
    Anlaşılacağı üzere, “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Tahsil edilmesi istenen alacak kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan, kanun koyucu tarafından sürüncemede kalması önlenerek hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir. Belirtilmelidir ki yasal süresinde iptaline ilişkin dava açılmayan ödeme emrine konu borç kesinleştiği takdirde kamu borçlusu yönünden değinilen 80/12., 88/20., Mükerrer 35. maddelerin uygulama koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin de irdelenemeyeceği açıktır.
    Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında yapılan değerlendirmede, kamu borçlusu hakkında haciz işlemi yapılabilmesi için belirtilen süreç izlenerek ödeme emrinin kesinleşmiş olması gerektiğinden, davacı hakkında düzenlenip kesinleşmiş ödeme emri/emirlerinin var olup olmadığı açıklıkla belirlenerek elde edilecek sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi