17. Hukuk Dairesi 2019/2757 E. , 2020/6037 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının sigortacısı olduğu araç ile davacının sevk ve idaresinde bulunan motosikletin karıştığı trafik kazasında, davacının yaralandığını belirterek şimdilik 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik, 500,00 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 1.500,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında dava değerini 144.280,42 TL "ye artırmıştır.
Davalı vekili, davalı şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olduğunu, geçici iş göremezlik zararının poliçe kapsamında bulunmadığını, davacının kaskı takılı olmadığından müterafık kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davanın kabulüne, 144.280,42 TL geçici ve kalıcı iş göremezliğe ilişkin maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi
ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, karar verilmiş; hükme karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce tüm dosya kapsamına göre, yerel mahkeme kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olup, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin (HMK"nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda) HMK."nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Talep, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği veya 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Genel Şartlar Ek. 6. maddesine göre 30.03.2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyetin haksız fiil sorumlusunun fiili sonucu oluştuğunun, yani haksız fiil ile maluliyet arasında illiyet bağı bulunduğunun da belirlenmesi sorumluluk açısından zorunludur.
Somut olayda, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp ABD Başkanlığınca Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alınarak düzenlenen raporla, 1991 doğumlu davacının trafik kazası sonrasında %19 oranında vücut genel çalışma gücünden kaybettiği, 4 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, belirlenmiş, mahkemece
bu rapora dayanarak 06/06/2017 tarihli bilirkişi heyeti raporu alınmış, davacının 4.301,29 TL geçici iş göremezlik, 236.166,09 TL kalıcı iş göremezlik olmak üzere toplam 240.467,38 TL zararının bulunduğu, belirlenmiş, mahkemece kusur oranına göre 144.280,42 TL geçici ve kalıcı iş göremezliğe ilişkin maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle 14.11.2015 kaza tarihi itibari ile Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Hakkında Yönetmelik uygulanması gerekli olup, mahkemece hükme esas alınan sağlık kurulu raporu yürürlükteki mevzuata göre düzenlenmediği, anlaşılmaktadır.
Buna göre, mahkemece yapılacak iş, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden davacının maluliyet durumuna ilişkin kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Hakkında Yönetmelik ” hükümlerine uygun yeni bir rapor alınıp buna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme, yerinde olmayan gerekçe ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK"nun 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının, ilk derece mahkeme kararının bir örneğinin bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 22.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.