4. Hukuk Dairesi 2010/2292 E. , 2011/2569 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı... ve ... Müh. İnş. Tur. Taah. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vdl aleyhine 11/04/2008 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 03/12/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 14/03/2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu"nun Bahçelievlerdeki Şeyhzayet çocuk yuvasında 12 yaşındaki bir kız çocuğuna, söz konusu çocuk yuvası inşaatını yapan Gökkorlar Mühendislik firmasının sahibinin oğlu tarafından tecavüz edildiği ve tecavüzün tehditle aylarca sürdürüldüğü yolunda davalı gazetede yazı yazılarak yayın yapılmıştır.
Konu ile ilgili yapılan Cumhuriyet Savcılığı soruşturması sonucunda inşaatı yapan firma çalışanlarının bu eylemle ilgilerinin olabileceği düşüncesi ile kamu davası açıldığı, ancak, firma sahibinin oğlu ile ilgili soruşturma yapılmadığı gibi onun hakkında herhangi bir davada açılmadığı dolayısıyla davacının şahsı ile oğlu hakkındaki yazı ve yayının tamamen gerçek dışı olduğu anlaşılmıştır.
Dolayısıyla, davaya konu yazı ve yayında geçen eylemin davacının şahsı ve oğlu ile hiçbir ilgisinin bulunmaması, davacı ve oğlu hakkında herhangi bir soruşturma yapılmamış olması gözönüne alındığında yazı ve yayının tamamen gerçek dışı iftira mahiyetinde olması, oğlu yüzünden davacının şahsının hedef haline getirilip toplum gözünde küçük düşürülmesi, gözönüne alındığında davacının şahsının kişilik haklarına saldırının varlığı kabul edilerek uygun bir tazminata karar verilmesi düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun bu konudaki görüş ve kararlarına katılmıyorum. 14/03/2011
KARŞI OY YAZISI
Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıda bulunduğu iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda davalı gazetenin 6/3/2008 tarihli nüshasında "Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu"nun Bahçelievlerdeki Şeyhzayed Çocuk Yuvasında 12 yaşındaki bir kıza tecavüz edildiği, söz konusu çocuk yuvasının inşaatının Gökkorlar Mühendislik isimli bir firmaya verildiği, inşaatı üstlenen firmanın 21 yaşındaki oğlunun 2007 yılının Ağustos ayında yuvada kalan 12 yaşındaki BK isimli kıza teccavüz ettiği, sonra kıza bir cep telefonu alarak tehditle buluşmayı sürdürdüğü, olayın aylarca devam ettiği, olayın Bakırköy C. Başsavcılığına intikal ettiği, zanlı hakkında işlem başlatıldığı" 8/3/2008 tarihli nüshasında ise "iki zanlının yakalandığı, bu kişilerin Gökkorlar Mühendislik Şirketinin yeğeni olabileceğini" yayımlanmıştır.
Mahkemece dosya arasına getirtilen Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesine ait 2008/428 esas sayılı dosya fotokopisinden soruşturmanın 26/2/2008 tarihinde başlatıldığı, mağdur B.K."nın ifadesinin aynı tarihte alındığı kendisiyle ilişkiye giren kişinin sevgi evleri inşaatında çalıştığını, soyismini dahi bilmediğini beyan ettiği anlaşılmıştır. Haberler; 26/2/2008 tarihinde başlatılan bu soruşturmada sonra 6/3/2008 ve 8/3/2008 tarihli gazete nüshalarında yayımlanmıştır.
Basının başlıca görevlerinden birisi ve en önemlisi, zamanında gereken ayrıntıları ile ve doğru olarak ulaştırılmasında kamu yararı bulunan haberleri toplayarak halka, topluma ulaştırmak, böylece toplumun düşünce ve kanaatlere ulaşmasını sağlamaktır. Basın yoluyla kişilik haklarına müdahale kural olarak hukuka aykırıdır. Gerçeklik bir haberin hukuka uygun olabilmesi için aranacak ilk ve en önemli koşuldur. Eğer haber gerçeğe aykırı ise kesinlikle hukuka aykırıdır. Bir haberin gerçeğe ne kadar uygun olduğunun araştırılması gazetecinin görevidir.
Gazeteci kendisinden beklenen özeni gösterip araştırma yapacak ve ondan sonra haberi yayınlayacaktır. Hatta bu haber kişilere ağır bir zarar verme tehlikesi taşıyorsa, özen yükü daha da artacaktır.
Tüm bu ilkeler gözetildiğinde davalı gazetenin soruşturmanın hiçbir aşamasında iddia olarak dahi geçmeyen gerçeğe aykırı olarak zanlı yada zanlıların davacı ..."in oğlu ve daha sonra da yeğeni olarak haber yapması davacı ..."in kişilik haklarına saldırı olup, manevi tazminatı gerektirir. Bu yönüyle kararın bozulması görüşünde olduğumdan çoğunluk görüşüne karşıyım. 14/03/2011