4. Hukuk Dairesi 2010/407 E. , 2011/2480 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vd vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve ... aleyhine 22/04/2005 gününde verilen dilekçe ile tasarrufun iptali istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 12/03/2009 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 08/03/2011 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... geldi, karşı taraftan davalılar adlarına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava, danışıklı (muvazaalı) satış işleminin iptali ile taşınmazların davalı ... adına tescil edilerek alacağın alınmasına olanak sağlanması istemine ilişkindir.
Davacılar, çocukları ve kardeşleri olan ... "in 28.02.2005 tarihinde davalı ... tarafından kasten öldürüldüğünü, bu öldürme olayından hemen sonra üzerine kayıtlı bulunan Sivas, Merkez, Kılavuz Mahallesi 4157 ada 4 parsel ile 4159 ada 1 parselde bulunan taşınmazları kendisine karşı açılacak olan tazminat davasının sonucundan kurtulmak amacıyla kayınbiraderi olan diğer davalı ..."ye danışıklı olarak devrettiğini belirterek, danışıklı olan davalılar arasındaki satış işleminin iptaline ve tapu sicillerinin eski hale dönüştürülmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılardan ..., satışı geride bıraktığı ailesinin maddi ve manevi olarak daha fazla yıpranmaması için yaptığını, taşınmaz satışının olay tarihinden sonra yapılmasının ve ..."ye satılmasının amacının kesinlikle mal kaçırma olmayıp içine düşülen maddi zorlukların hafifletilmesi olduğunu, herhangi bir geliri bulunmayan ailesinin maddi olarak büyük bir zorluk içerisinde bulunduğunu, dava konusu taşınmazların satışı ile ödeme günü gelmiş (muaccel) ve gelmemiş (müeccel) borçların ödenmesinin amaçlandığını ileri sürerek istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalı ... ise, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın, tasarrufun iptali davası olduğu, davacıların davalılardan isteyebileceği bir alacak hakkının doğmadığı, dava sebebinin bulunmadığı gerekçesiyle istem reddedilmiş; karar, davacılar tarafından temyiz olunmuştur.
Davacılar, Borçlar Yasası’nın 18. maddesinde düzenlenmiş bulunan muvazaa iddiasına dayandığına, davalı ... tarafından gerçekleştirilen öldürme eyleminden hemen sonra ve tazminat davasının açılmasından hemen önce diğer davalı ..."ye satış yapıldığı anlaşıldığına göre, davacılar tarafından açılmış bulunan tazminat davasının sonucu beklenerek davacıların tazminat haklarının varlığına ilişkin oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilmeyerek, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve temyiz eden davacılar yararına takdir olunan 825.00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/03/2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 08/03/2011