
Esas No: 2016/1648
Karar No: 2016/2240
Karar Tarihi: 25.02.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/1648 Esas 2016/2240 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, müvekkilinin davalı borçlu ... kredi borçlarına kefil olması nedeniyle onun borçlarını ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin kefil sıfatıyla ödediği paranın tahsili amacıyla borçlu aleyhinde icra takibi başlatıldığını borca yeterli malvarlığı bulanamadığını, borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla biri işyeri olmak üzere üç adet taşınmazını kayınpederi olan davalı 3.kişi ..."a satarak devir ettiğini ileri sürerek muvazaalı takiplerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu, ekonomik sıkıntı ve borçlarını ödeme güçlüğüne düşünce beraber yaşadıkları kayınpederine alacaklıların haczini engellemek için bir kısım taşınmazlarını devir ettiğini ancak daha sonra kayınpederinin bu taşınmazları sahiplendiğini, aralarının açıldığını savunmuştur.
Davalı 3.kişi vekili, aciz vesikasının bulunmadığını, taşınmazların bedelleri ödenmek suretiyle satın alındığını, müvekkilinin kızı ile borçlunun anlaşmalı olarak boşandıklarını ve boşanma protokolü gereğince borçluya ait bir kısım borçların müvekkilince ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iptali istenilen tasarrufların takip konusu alacaktan önce yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, Dairemizin 01.11.2013 gün ve 2013/8951-14923 sayılı ilamı ile kredi sözleşmelerinde hem asıl borçlu hem de kefiller açısından borcun kredi sözleşmelerinin imzalandığı tarihte doğacağından kredi sözleşmelerinin tarihi araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sırasında borcun kredi sözleşmesinin imzalandığı 24.01.2007 yılında doğduğu, tasarrufların ise 26.03.2010 tarihinde yapıldığı, davalıların borcun doğum tarihinde damat-kayınpeder oldukları, dava konusu 19 ada 44 parselde kayıtlı 32 nolu bağımsız bölüm dışındaki taşınmazlar yönünden tasarrufun iptaline, karar verilmesi gerektiği, 19 ada 44 parselde kayıtlı 32 nolu bağımsız bölüm borçlu adına kayıtlı olmadığı için bu taşınmaz yönünden davanın reddi gerektiğinden bahisle davanın kısmen kabul kısmen reddine, iki taşınmaz yönünden tasarrufların iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı 3.kişi ... vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı ... vekilinin yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ve aşağıda dökümü yazılı 696,75 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."dan alınmasına 25/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.