5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/15238 Esas 2017/11791 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/15238
Karar No: 2017/11791
Karar Tarihi: 27.12.2017

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/15238 Esas 2017/11791 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, 5846 Sayılı Kanuna aykırılık suçuyla ilgili bir dava sonucunda açıklanan hükmün temyiz edilmesi sebebiyle inceleme yapmıştır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı itiraz yolunun açık olduğu, bu sebeple de temyiz dilekçesinin itiraz mahiyetinde kabul edilerek yerel mahkemece değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Diğer hükümlere yönelik temyiz incelemesinde ise, suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmadığı, tüzel kişilerin suçtan zarar görseler bile mağdur sayılamayacakları vurgulanmıştır. Bu sebeple, sanık hakkında açılan davaların ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği kararlaştırılmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir: 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, 5560 Sayılı Kanun, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu, TCK'nın 43/1. maddesi ve 1412 Sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nun 321 ve 326/son maddesi.
19. Ceza Dairesi         2016/15238 E.  ,  2017/11791 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    I- 12/01/2011 tarihli eylem hakkında kurulan hükme ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde,
    Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı itiraz yolu açık olup, kararın temyizinin mümkün bulunmadığı cihetle, temyiz dilekçesi itiraz mahiyetinde kabul edilerek gereği mahallinde itiraz merciince değerlendirilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
    II- Diğer hükümlere yönelik temyiz incelemesine gelince,
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu, 5237 sayılı TCK’nın hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre bu durumda tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle; sanık hakkında açılan ve asıl dosya ile birleştirme kararı verilerek görülen dava dosyalarının incelenmesinde, kamu davalarına konu suçların işlendiği tarihler arasındaki zaman aralığı ve iddianame tarihleri açısından hukuki kesintinin gerçekleşmemiş olması karşısında, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işlediği anlaşıldığından, sanık hakkında TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca uygulama yapılması yerine ayrı ayrı hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA,
    yeniden yapılacak yargılamada CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 27/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.