BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/626 Esas 2019/891 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2018/626
Karar No: 2019/891
Karar Tarihi: 19.11.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/626 Esas 2019/891 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/626 Esas
KARAR NO : 2019/891
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/05/2018
KARAR TARİHİ : 19/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı dava dilekçesinde; 2015 yılında aile birliğinin bozulduğunu, eşi ile kanlı bıçaklı olduğunu, 15 yıllık evliliğinin yıkıldığını, boşanma aşamasına girdiğini, ruhen ve psikolojik olarak yıkıldığını, bir bayan vasıtası ile bir bayan medyumun büyüleri bozduğunu ve aile durumunu düzeltmesi için umutla gittiğini ve orada davalı ile tanıştığını, hiç parası olmadığını, durumunu ailesine açamadığını, davalı ile tanıştıktan sonra büyüyü bozmak gerektiğini, büyü bozulduktan sonra parayı iade edeceğini söylediğini, parasının olmadığını söylediğini, bir umutla davalıya senet tanzim ettiğini, davalının okur yazar olmadığı için kendisinin internet üzerinde bir senet örneği açarak davalının da kırtasiyeden aldığı senedi umut bağladığı büyü için 35.000-TL lık bedelsiz bir senet tanzim ettiğini, maddi değeri yüksek olursa üzerindeki büyüyü bozabildiğini söylediğini, .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile 35.000-TL hakkında icra takibi açıldığını ve bunu çok sonra öğrendiğini, böyle bir borcunun olmamasına rağmen hakkında icra takibi başlatılarak borcun tahsiline çalışılmış olmasından dolayı dava açma zarureti doğduğunu, borçlu olmadığının tespitine, davalının kötü niyetli olmasından dolayı %20 tazminata mahkum edilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı tarafın mahkememizin huzurunda açmış olduğu davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup hayatın olağan akışı kapsamında dahi kabul edilmeyecek derecede gerçek dışı iddialara ilişkin olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın, işbu dava ile hali hazırda müvekkilinin haklı alacağını adli makamları kullanarak sürüncemede bırakmaya çalışmakta olduğunu, işbu davanın ve dava içeriği iddiaların hukuken kabulünün olmadığını, davalı müvekkili ile davacı taraf arasındaki arkadaşlık güven ilişkisine dayalı müvekkili tarafından davacıya verilen borç bedelleri tahsil edilemeyince, .... İcra Müdürlüğünün ... E. Sayılı dosyasına konu senedin düzenlendiğini, davalı müvekkili davacıya ilk olarak vermiş olduğu 24.500,00-TL'lik borç bedelini, ... Bankası - ... Şubesindeki hesabından çektiğini, davalı müvekkili daha sonradan da takibe konu olan 35.000,00-TL bedelin arta kalanını davacıya parça parça elden verdiğini ve icra takibine konu senette de sabit olduğu üzere; 35.000,00-TL alacaklı konumuna geldiğini, tüm bu hususlar kapsamında alacağını bir türlü alamayan davalı müvekkilinin davacı ile birlikte yukarıda da belirttiği üzere en azından alacağını kanunen koruma altına almak için ilgili icra takibine konu olan kıymetli evrakı düzenlediğini, söz konusu senedin vadesinde de ödenmemesi akabinde; davalı müvekkilinin haklı ve hukuki olarak kanuni yollara başvurduğunu ve davacı hakkında icra takibi başlattığını, haksız hukuka aykırı ve gerçek dışı beyanlardan ibaret işbu davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İcra İflas Kanunu 72. Maddesine dayalı Menfi Tespit davasıdır.
.... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 11.05.2018 tarihli, ... Esas ve ... Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilmiş olup iş bu dava mahkememize tevzi edilmiştir.
7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası ''Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” şeklinde değiştirilmiş olup 15.03.2018 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğü girmiştir.
Mahkememizde görülen iş bu davada 7101 sayılı kanunun resmi gazetede yayınlandığı tarihten sonra 08/05/2018 tarihinde açılmış olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre basit yargılama usulüne tabi olmasına rağmen tensip zaptıyla her ne kadar yazılı yargılama usulünün uygulanması gerektiği belirtilmiş olsa da 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik dava tarihinden önce olması nedeniyle tensip zaptında yazılı yargılama usulünün uygulanacağının belirtilmesi taraflara kazanılmış hak sağlamayacağından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince 07.05.2019 tarihli duruşmada iş bu davada basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilmiştir.
Davacı delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; .... İcra Müdürlüğünün ... E. Sayılı dosyasına, ... Cumhuriyet Başsavcılığı ... soruşturma sayılı dosyasındaki davalı ifade beyanına dayanmıştır.
Davalı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; .... İcra Müdürlüğünün ... E. Sayılı icra dosyasına, ... Cumhuriyet Başsavcılığının ... S. Nolu dosyasına, davalı ... adına kayıtlı olan ... - ... Şubesindeki hesap dökümlerine, bilirkişi incelemesine, yemin, tanık ve karşı tarafın sunacağı delillere karşı ve tamamlayıcı delil sunma hakları saklı kalmak kaydıyla her türlü yasal delile dayanmıştır.
Mahkememiz tarafından ... Bankası ... Şubesi'ne müzekkere yazılarak davalı ...'ın 2015 ve 2016 yıllarına ait ayrıntılı hesap dökümlerinin Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup ... Bankası ... Şubesi tarafından davalıya ait ayrıntılı hesap dökümleri Mahkememize gönderilmiş ve Mahkememiz tarafından incelenmiştir.
Mahkememiz dosya arasına alınıp incelenen ... İcra Müdürlüğü'nün ... E. sayılı takip dosyasında; alacaklı ... tarafından borçlu ... (...) aleyhine; 06.07.2015 tanzim ve 06.09.2015 vade tarihli 35.000,00-TL bedelli senede dayalı olarak 35.000,00-TL asıl alacak, 2.335,89-TL işlemiş faiz ve 110,00 TL protesto masrafı olmak üzere toplam 37.445,89-TL alacağın tahsili için 25.06.2016 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine girişildiği, takibin kesinleştiği, takibin derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı yanca zamanaşımı def'inde bulunulmuş ise de, menfi tespit davasına konu senede dayalı olarak yapılan takip halen derdest olmakla; zamanaşımına dair süreler işlemediğinden (Yargıtay 19. HD. 2016/6580 E.sayılı 02/11/2016 tarihli karar) zamanaşımı def'i yerinde görülmemiştir.
Dayanak senet sureti incelendiğinde keşidecinin ... (...), lehtarının ..., 06.07.2015 tanzim ve 06.09.2015 vade tarihli 35.000,00-TL bedelli ve MALEN kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının ... Cumhuriyet Başsavcılığın'nın ... soruşturma dosyasında hakaret, tehdit, dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık eylemlerinden dolayı davaya konu edilen bonoya dayalı olarak yaptığı şikayet sonunda 13.11.2017 tarihli karar ile "kovuşturmaya yer olmadığına" karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı müvekkili ile davacı taraf arasındaki arkadaşlık güven ilişkisine dayalı müvekkili tarafından davacıya verilen borç bedelleri tahsil edilemeyince, ... İcra Müdürlüğünün ... E. Sayılı dosyasına konu senedin düzenlendiğini, davalı müvekkilinin davacıya ilk olarak vermiş olduğu 24.500,00-TL'lik borç bedelini, ... Bankası - ... Şubesindeki hesabından çektiğini, davalı müvekkilinin daha sonradan da takibe konu olan 35.000,00-TL bedelin arta kalanını davacıya parça parça elden verdiğini beyanla, senet metnini talil etmiştir.
Davalı ... Cumhuriyet Başsavcılığın'nın ... soruşturma sayılı dosyasında verdiği ifadesinde de davacıya borç para verdiğini beyan etmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/4597-9366 E.K.sayılı 25/05/2016 tarihli kararında; "... Dava konusu bono malen kayıtlı olup, davalı, beyanı ile bono metnini talil ederek ispat yükünü üzerine almıştır..." ,
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/10573 - 2017/231 E.K. Sayılı 18/01/2017 tarihli kararında; "... bu senedin bankadan çekilen kredi karşılığında kendisine verildiğini bildirmiştir. Davalı bu beyanı ile malen düzenlenmiş senet metnini, senedin ihdas nedenini talil etmiştir. Senedin ihdas nedenini talil edilmesi halinde davalı bu savunmasını kanıtlamak zorundadır, ispat yükümlülüğü davalıya geçmiştir. Bu senet yönünden ispat yükünün davalı tarafta olduğu kabul edilerek davalının bu yönündeki delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken ..." şeklindeki ilamları, senet ihdas sebebinin talili halinde ispat külfetinin kimde olduğuna işaret etmektedir.
Somut olayda da senet ihdas sebebi talil edildiğinden ispat yükü davalıda olup, davalı savunması doğrultusunda davacıya 35.000,00 TL para verdiğini ispatlamak zorundadır. Bu konuda dosyada para verildiğine dair yazılı belge bulunmadığı, davalıya yargılama sırasında yazılı delillerini sunması için ayrıca süre verildiği, ancak yazılı delil/belge sunulmamıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinin deliller kısmında yemin deliline de dayanmış olup mahkememiz tarafından yemin delili davalı vekiline hatırlatılmış ve davalı vekili davacıya yemin teklifinde bulunulmasını talep etmiştir.Davacı tarafından da davalı vekilinin yemin teklifi kabul edilmiş ve davacı 05.11.2019 tarihli duruşmadaki beyanında; "davalıdan nakit 35.000-TL para almadım, davacıya 35.000-TL tutarında herhangibir borcum yoktur, senet üzerindeki imza bana aittir ve ben senedin yazdığıma ve imzaladığıma kabul ediyorum ama onun iddia ettiği gibi para almadım, herhangibir şiddet cebir olmadı, ancak davalı psikolojik sorunlarımdan faydalanarak elimden bu senedi almıştır, beyan ettiğim tüm hususlarda namusum, şerefim ve bütün kutsal saydığım değerler üzerine yemin ediyorum" demiştir.
Davalı ihdas sebebi malen düzenlenen bonodan dolayı davacıya nakden para verdiğini savunduğu ancak iddialarını ispatlayamadığı ve davacı tarafından 05.11.2019 tarihli duruşmada "davalıdan nakit 35.000-TL para almadığı, davacıya 35.000-TL tutarında herhangibir borcu olmadığı" yönünde yemin edildiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile davacının ... İcra müdürlüğünün ... esas sayılı icra dosyasına konu 35.000,00-TL bedelli 06/07/2015 tanzim ve 06/09/2015 vade tarihli senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafından davalının kötüniyetli olarak icra takibini başlattığının ispat edilemedi bu sebeple koşulları oluşmadığından davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, dava konusu senetten dolayı davacının borçlu olmadığına karar verilmiş olmasından dolayı davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE
1-Davacının ... İcra müdürlüğünün ... esas sayılı icra dosyasına konu 35.000,00-TL bedelli 06/07/2015 tanzim ve 06/09/2015 vade tarihli senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 2.390,85-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 597,72-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.793,131-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 597,72-TL peşin harç, 112,00-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 745,62-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Tarafların gider avanslarından artan bakiyelerinin karar kesinleştiğinde taraflara / vekillerine iadesine,
Dair davacı asilin ve davalı vekilinin yüzünde, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/11/2019

Katip ...

Hakim ...

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.