17. Ceza Dairesi 2015/6638 E. , 2015/3804 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a) 5237 sayılı TCK"nın 50/3.maddesinde daha önce hapis cezası ile mahkum olmayan 18 yaşını doldurmamış çocukların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrileceği belirtilmiş, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/4.maddesinde "Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu takdirde on birinci fıkra hükmü uygulanır." şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Her ne kadar 5237 sayılı TCK"nın 50/6.maddesinde seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde tedbire çevrilen kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği belirtilmiş ise de, yukarıda açıklanan düzenlemeler karşısında 5237 sayılı TCK.nun 50/6. maddesinin çocuklar yönünden uygulanamayacağı, hükmolunan seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde diğer seçenek tedbirlerden birine veya adli para cezasına çevrilmesine karar verilebileceği sonucuna varılmaktadır.
Bu itibarla kısa süreli hapis cezasından çevrilen seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edileceği ihtarı yapılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
b) Mahkeme masrafı olarak yapılan toplam 15 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Kanunun 106/1. maddesinde belirlenen 20 TL"den az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi gereğince Devlet Hazinesine yükletilmesi yerine suça sürüklenen çocuktan tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ve müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle teblignameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükümden “Hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan tebliğe rağmen 30 gün içinde seçenek yaptırımın gereğinin yerine getirilmesine başlanmaması yada başlanıp da devam edilmemesi halinde mahkememizce kısa süreli hapis cezanın tamamen veya kısmen infazına karar verilebileceğine, bu hususun ihtarına” ilişkin ibarelerin ve yargılama giderlerinin sanıktan tahsiline ilişkin bölüm çıkarılarak yerine "Mahkeme masrafı olarak yapılan toplam15 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Kanunun 106/1. maddesinde belirlenen 20 TL"den az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK"nın 324/4 maddesi gereğince Devlet Hazinesine yüklenmesine,” cümlesinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Suça sürüklenen çocuk hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
A-İlk yakalandığında kimlik bilgilerini saklayarak kardeşine ait kimlik belgesini veren, soruşturma sırasında gerçek kimliği anlaşılan suça sürüklenen çocuğun eyleminin 5237 TCK.nun 268/1 maddesi delaletiyle 267/1. maddesinde düzenlenen iftira suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
B-Kabule göre de;
a) 5237 sayılı TCK’nın 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde düzenlenen seçenek yaptırımın süresinin, sanık hakkında hükmolunan sonuç hapis cezanın yarısı ile bir katına kadar olan bir süre olduğu ve bir katından da hükmolunan sonuç hapis cezasının kendisinin anlaşılması gerektiği gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 206, 31/3, 62. maddeleri uyarınca belirlenen 1 ay 20 gün hapis cezası yerine aynı yasanın 50/1-d maddesi uyarınca hükmolunan seçenek yaptırımın süresinin 10 ay olarak belirlenmesi suretiyle fazla tayini,
b) 5237 sayılı TCK"nın 50/3.maddesinde daha önce hapis cezası ile mahkum olmayan 18 yaşını doldurmamış çocukların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrileceği belirtilmiş, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/4.maddesinde "Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu takdirde on birinci fıkra hükmü uygulanır." şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Her ne kadar 5237 sayılı TCK"nın 50/6.maddesinde seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde tedbire çevrilen kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği belirtilmiş ise de, yukarıda açıklanan düzenlemeler karşısında 5237 sayılı TCK"nın 50/6. maddesinin çocuklar yönünden uygulanamayacağı, hükmolunan seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde diğer seçenek tedbirlerden birine veya adli para cezasına çevrilmesine karar verilebileceği sonucuna varılmaktadır.
Bu itibarla kısa süreli hapis cezasından çevrilen seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edileceği ihtarı yapılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
c) Mahkeme masrafı olarak yapılan toplam 15 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Kanunun 106/1. maddesinde belirlenen 20 TL"den az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi gereğince Devlet Hazinesine yükletilmesi yerine suça sürüklenen çocuktan tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ve müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 11.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.