22. Hukuk Dairesi 2015/1713 E. , 2016/7962 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA: Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 2012 yılı Mart ayı ücretinin ödenmediğini, çekilen ihtarnamede gösterilen iş ve işyerinin gerçek ve samimi olmadığını belirtilen işyerinde yeterli kadro olmadığından çalıştırılmasının mümkün olmadığını ve tüm bu sebeplerle haklı sebeple iş sözleşmesini feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile izin ve ücret alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, dava dışı ... Bankası ile aralarındaki güvenlik hizmet alım işinin 30.04.2012 tarihinde sona ereceğini, bu sebeple davacıya yeni iş teklifinde bulunulduğunu, ancak davacının kabul etmediğini ve 01.05.2012 tarihi itibari ile de ... Bankası"ndan ihale alan şirkette çalışmasını sürdürdüğünü savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının 01.05.2012 tarihi itibariyle aynı işyerinde çalışmaya devam etmesi sebebiyle olayda işyeri devri bulunduğu ve ödenmemiş ücret alacağı kalmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-İşçinin ödenmeyen işçilik hakları sebebiyle iş sözleşmesini haklı olarak feshedip feshetmediği konusu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 32. maddesinin dördüncü fıkrasında, ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır. 5953 sayılı Basın İş Kanunu"nun 14. maddesinin aksine, 4857 sayılı Kanunda ücretin peşin ödeneceği yönünde bir hüküm bulunmamaktadır. Buna göre, aksi bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılmadığı sürece işçinin ücreti bir ay çalışıldıktan sora ödenmelidir.
Somut olayda, davacı işçi 30.04.2012 tarihinde işverene çektiği ihtarname ile 2012 yılı Mart ayı ücretinin ödenmediğini, kendisine çekilen ihtarnamede gösterilen iş ve işyerinin gerçek ve samimi olmadığını belirtilen işyerinde yeterli kadro olmadığından çalıştırılmasının mümkün olmadığını ve tüm bu sebeplerle haklı sebeple iş sözleşmesini feshettiğini bildirmiştir. Davacının Mart 2012 ücreti bakımından, 16.04.2012 tarihinde 500,00 TL avans olarak ve 30.04.2012 tarihinde 434,65 TL olarak ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Fesih tarihi itibariyle davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunduğu tespit edildiğine göre, fesihten sonra aynı işyerinde çalışmayı sürdürmesi işyeri devri olduğunu göstermez. Davacının 01.05.2012 tarihinden sonraki çalışması yeni bir iş ilişkisi ve sözleşmesi kapsamında değerlendirilmeli ve 30.04.2012 tarihinde haklı fesihle sona eren çalışması sebebi ile kıdem tazminatı talebi hüküm altına alınmalıdır. Eksik inceleme ile hüküm kuruması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-İzin, fesihle muaccel olan bir alacak olup, bozma ilamının ikinci bendinde de açıkça belirtildiği gibi, somut olayda işyeri devri bulunmadığına ve iş sözleşmesi 30.04.2012 tarihinde işçi tarafından haklı sebeple feshedildiğine göre izin alacağının reddi de isabetli olmamıştır.
4-Davacı işçinin ücretinin miktarı ve ödenmeyen ücret alacağı bulunup bulunmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacı işçi silah tazminatı, yemek ücreti ve sair ödemelerle birlikte aylık 1.280,00 TL ücret aldığını ileri sürmüştür. Davalı vekili cevap dilekçesinde 1.280,00 TL "nin her ay davacının banka hesabına yatan tutar olduğunu ve elden ödeme yapılmadığını belirtmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının ücreti net 934,65 TL olarak kabul edildiğinden ödenmeyen ücret alacağı bulunmadığı gerekçesi ile ücret alacağı talebi reddedilmiştir. Dosyadaki banka hesap hareketlerinin incelenmesinde bankaya yatan ücretin mahkeme kabulü ile uyumlu olduğu ve Dairemizce incelemesi yapılan aynı işyerinde aynı işi yapan işçilerin dosyalarında da ücretin asgari ücret + sosyal yardım olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Davacının daha önceki ücretlerinin de eksik ödendiğine yönelik bir iddia ve talebi de yoktur. Özellikle davalının cevap dilekçesindeki beyanı ile birlikte değerlendirilerek, davacının çıplak ücreti araştırılarak tespit edilmeli, ayrıca silah tazminatı, yemek ücreti ve benzeri şeklinde sosyal yardım yapılıp yapılmadığı da belirlenerek davacının giydirilmiş ücreti de tespit edildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Bundan sonra davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunup bulunmadığı hususu da yeniden bir değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.