Esas No: 2021/308
Karar No: 2022/4366
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/308 Esas 2022/4366 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İşveren Sorumluluk Sigortası Poliçesi ile çalıştırılan personelin bedeni zararlarının sigorta edilmesi sonucu, iş kazası nedeniyle açılan davada haricen tahsilata ilişkin protokol gereği işçiye ödenen tazminatın rücu hakkı doğduğu ve sigorta şirketinden talep edilebileceği tartışılmıştır. Ancak, husumet dava dışı şirkete yöneltilerek hüküm tesis edildiği halde, sigortalı tarafından ödenen tazminatın işçiye ödenmesi gerektiği ve davacının kendi kusuru ile doğan fazla ödemelerin mahsup edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek, önceki kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kararda, 6100 sayılı Kanun'un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunması sebebiyle duruşma isteğinin reddedilmesi, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesi, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesi kararlaştırılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 17.07.2018 tarih ve 2017/156 E- 2018/824 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nce verilen 15.10.2020 tarih ve 2018/2894 E- 2020/1876 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun'un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, davalı şirketle imzaladığı 1600.01230552.0000 poliçe numaralı İşveren Sorumluluk Sigortası Poliçesi ile, çalıştırdığı personelini “şahıs başına bedeni zararlarda 156.250,00 TL” olmak üzere sigorta ettirdiğini, müvekkilinin personelinden olan işçi ...’ın geçirdiği iş kazası nedeniyle açtığı Bursa 10. İş Mahkemesi’nin 2013/46 Esas, 2014/235 Karar sayılı dosyası ve daha sonra Bursa 11. İcra Müdürlüğü'nün 2014/7101 Esas sayılı dosyasına istinaden ilamın kesinleşmesi üzerine 25.02.2015 tarihli haricen tahsilata ilişkin protokolde müvekkilinden iş kazası tazminat bedeli olarak 88.805,00 TL tahsil edildiğini, akdedilen “işveren sorumluluk sigortası poliçesi" gereği rücu hakklarının doğduğunu, davalının, taleplerine rağmen ödeme yapmaması üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kazaya uğrayan işçinin, işveren ... adına Sosyal Sigorta Kanununa tabi olduğunu, ilamsız takibe esas Bursa 10. İş Mahkemesinin 2013/46 E. sayılı dosyası ile açılan davanın ise Karakoç Metal Form San. Tic. A.Ş. adına olduğunu; dolayısıyla müvekkili şirket tarafından tanzim edilmiş işveren poliçesi kapsamında olmadığı
anlaşıldığından takibe yasal süresinde itiraz edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacı yan açmış olduğu dava ile dava dışı ...'ın iş yerinde geçirdiği kaza sonucu Bursa 10. İş Mahkemesinin 2013/46 Esas sayılı dosyasında hükmedilen tazminatı yapılmış olan protokol ile ödediği ve ödediği bu miktarı davalı ... şirketine sigorta poliçesi kapsamında rücuen tahsili için icra takibi başlattığı takibe itiraz üzerine takibin durduğu, davalı ... şirketinin savunmasında ise İş Mahkemesinde görülen davada davacının değil dava dışı firmanın davalı olduğu dolayısıyla bu davalı ile aralarında imzalanan bir poliçe bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep ettiği, yine davalı yan cevap dilekçesinde dava dışı ...'ın davacı Recai Karakoç’un işçisi olduğunu kabul ettiğinin anlaşıldığı, her ne kadar İş Mahkemesinde görülen dava, davacının yetkilisi olduğu şirket aleyhine açılmış ve sonuçlandırılmış ise de sigorta poliçesine konu edilen rizikonun gerçekleştiği ve İş Mahkemesince hükmedilen tazminatın davacı yanca karşılandığının dosya kapsamından anlaşıldığı, davalının takibe yapmış olduğu itirazın iptali gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, somut uyuşmazlıkta, davacının 25/02/2015 tarihli protokol gereğince dava dışı işçiye ödediği bedeli mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında davalıdan talep ettiği, davacı vekili daha sonra kazanın riziko adresinde gerçekleştiğini, işçinin kendi işçisi olduğunu, işçinin açtığı davada husumeti yanlış gösterdiği iddiasına dayandığı, davacı protokole göre, işçinin aldığı ilamın dayanak yapıldığı Bursa 11. İcra Müdürlüğü'nün 2014/7101 Esas sayılı dosyadaki borcu ödemiş olup, yine protokolde borçlu olarak Karakoç Kalıp Metal Form San. Tic. A.Ş.'nin gösterildiği, Karakoç Kalıp Metal Form San. Tic. A.Ş.'nin olay tarihi itibari davalı nezdinde düzenlenmiş mali sorumluluk sigorta poliçesi ve alacağının bulunmadığı, kaldı ki, davacının takip ve davanın temlik hükümleri gereğince açıldığı konusunda bir iddiasınınn da olmadığı, davacının Karakoç Kalıp Metal Form San. Tic. A.Ş. adına ödediği bedeli davalıdan talep etmesinin mümkün görülmediğinin anlaşıldığı, bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunu kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava işveren mali sorumluluk sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Sigorta poliçesi davacı ... ile davalı ... arasında düzenlenmiş olup hizmet akdinin ifası sırasında işçinin yaralanması nedeniyle doğan işçilik hakları sigortalı ... tarafından işçisi ...’a 25.02.2015 tarihinde haricen tahsilata ilişkin protokol ile 88.805,00 TL olarak ödenmiş, davacı poliçe gereğince sigortalı işçinin haklarına halef olarak eldeki davayı açmıştır. Bursa 10. İş Mahkemesi’nin 2013/46 Esas sayılı dosyasında husumet dava dışı şirkete yöneltilerek dava açılmış ve hüküm tesis edilmiş, bu karar gereğince hesaplanan tazminat işçiye sigortalı tarafından ödendiğinden iş davasında hasmın yanlış gösterilmesinin, sigortalının ödediği tazminatı sigorta şirketinden rücuen talep etmesinde hukuken engel bulunmamaktadır. Bu durumda Bursa 10. İş Mahkemesi’nin 2013/46 Esas sayılı dosyası gözönünde bulundurulmaksızın, işçiye ödenmesi gereken tazminatın hesaplanması, davacının kendi kusuru ile doğan fazla ödemelerin mahsup edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 02/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.